Âdem kelimesinin menşei konusunda ise farklı yaklaşımlar/görüşler mevcuttur. Konuyla ilgili araştırmalarda Âdem lafzının Sümer dilinde babam anlamına gelen adamu kelimesinden veya Asur Bâbil dilinde, "yapılmış, meydana getirilmiş veya ortaya konulmuş" gibi anlamlar içeren adamu kelimesinden yahut Sâbiî dilinde kul anlamına gelen adam kelimesinden türetilmiş olma ihtimalinden söz edilmiştir. Ayrıca, kelimenin İbranca'daki adamah (toprak, yer) kökünden türetilmiş olduğu da ileri sürülmüştür. Bazıları, Âdem kırmızı topraktan (adamah) yaratıldığı için ona "kırmızı" anlamına gelen adom kelimesiyle bağlantılı olarak Âdem isminin verildiğini ileri sürmüşlerse de bu görüş fazla benimsenmemiştir. Bir telakkiye göre Âdem kelimesi, "herhangi birşeyin dış yüzeyi" anlamına gelen edemeh kökünden, bir başka telakkiye göre ise hem "esmerlik" hem "beyazlık" anlamı taşıyan üdmeh sözcüğünden türetilmiştir. (Ansiklopediler)
Âdem ile ilgili söylentiler genelde Kitab-ı Mukaddes kaynaklıdır: Tekvin (Yaratılış)/1-5. Bablar. Âdem'in sonu da şöyle bağlanır: Beşinci Bab; 1-5. Cümleler.
Kur'an'da Âdem~آدم şeklinde on yedi defa geçer. Âdem kelimesi tek başına zikredildiği ayetlerde özel isim çağrışımına sahiptir.
Biz Âdem'in, Arapçadaki "iç, iç yüzey, iç katman" anlamında edim~ادم kelimesinden geldiğini tercih ediyoruz. Ki buradan, insanın dış görünümü olan beşerlik ve insanlık boyutundan başka bir iç boyutunun; manevi yönünün varlığına ad olduğu kanaatindeyiz.