'Afv~العفو, "kolay gelen, fazlalık, çokluk, çıkartılıp verilmesi insana ağır gelmeyen, malın nafakadan fazlası/artanı, suyun içtikten sonra bardakta kalanı, ihmal edilen; ekilip biçilmeyen, ayak basılmayan; işe yaramayan arazi" demektir. [Lisânu'l-Arab; c. 6, s. 338-341, "Afv" mad.]
Bu sözcük, beşeri ilişkilerde Türkçedeki "af (bağışlama; değersiz görme, önemsememe)" anlamında, infak konusunda ise "ihtiyaç fazlası", demektir.
A'raf/199, Bakara/219'a bakılabilir.
Allah'ın afvı: Allah'ın kusurları, günahları önemsememesi; silip atması anlamındadır. Ki bu, rüzgârın toprak üstündeki izleri kaybetmesi olayından türetilmiştir.
Aynı kökten gelen âfiyet sözcüğü de Allah'ın bela ve hastalıkları yok etmesi anlamındadır.
Elbise için alınan kumaşın, Terzinin ölçüp biçtikten sonra atılan kısmı da Afvdır.