Yüce Rabbimiz birçok ayette kendisiyle ilgili olarak İnnâ~إنا, Nahnü~نحن/Biz zamirini kullanmaktadır.
"Biz, Bizi, Bize, Bizim, Bizden" gibi ifadelerin Allah için kullanıldığı her ayette, Allah'ın sıfatlarının tecellisine yönelik vasıtalı tasarrufların ifade edildiği görülmektedir. Bunu yüzlerce örnekle açıklamak mümkündür. Ancak burada herkesçe bilinen birkaç örnek vermekle yetiniyoruz:
* Şüphesiz Biz sana bol nimet verdik. {Kevser/1}
* Biz, senin için, senin göğsünü açmadık mı? {İnşirah/1}
* Şüphesiz Biz, değerli sayfalar içindeki Kur'ân'ı Kadr gecesinde indirdik. {Kadr/1} 
Kur'an'da Allah için kullanılan zamirlerin şu şablona uyduğu açıkça görülmektedir:
1-Allah'ın zatına ve ülûhiyetine ait ifadelerde Ene~انا, İnnî~انّى/Ben [Birinci Tekil Şahıs] ifadesi kullanılmaktadır.
2-Yine Allah'ın zatına ve ulûhiyetine ilişkin olmak üzere, bazı ayetlerde Rabbimiz "Sen, Seni, Sana, Senin" gibi "İkinci Tekil Şahıs" zamirleriyle; diğer bazı ayetlerde ise "O, O'nu, O'na, O'nun" gibi "Üçüncü Tekil Şahıs" zamirleriyle ifade edilmektedir. İster ikinci tekil şahıs, isterse üçüncü tekil şahıs olsun, her iki gurup zamir de "teklik" ifade eder. Allah'ın zatının ve uluhiyetinin söz konusu edildiği hiçbir yerde "Siz" veya "Onlar" gibi çoğul ifadeler kullanılmaz.
Fatiha'da da "Yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım isteriz" şekliyle ifade buyrulmuştur.
3-Azametinin, güç ve kudretinin vurgulandığı ayetlerde ise Yüce Allah kendinden "Biz" diye bahsetmektedir.
Bütün dillerde, otorite sahipleri, kendi güç ve kudretlerini anlatırken "Biz" ifadesine başvurmuş, fermanlarında veya söylevlerinde "Biz" ifadesini kullanmışlardır. Bu, Kur'an inmeden de böyle idi, şimdi de böyle devam edip gitmektedir.
Kısaca, Rabbimizin "Biz" ifadesi, Kendisinin azamet ve kibriyasını [büyüklüğünü, ululuğunu] vurgulamak içindir. Meseleye vakıf olan ilim sahipleri Rabbimizin "Biz" ifadelerini "Biz Azimüşşan" olarak ifade etmek suretiyle isabetli bir anlayış ortaya koymuşlardır.