Rabb "terbiye edip eğiten, yarattıklarını belirli bir programa uygun olarak bir takım hedeflere götüren, programlayıp yöneten" demektir. "ربّ هذا البيت Bu Ev'in Rabbi" denilerek Rabbin "Ev"e izafe edilmesi, Kâbe'nin yapılışının ve işlevlerinin tümünün Allah tarafından programlanıp uygulandığını göstermektedir. Gerçekten de o ev, Allah adına yeryüzünde yapılmış ilk evdir, orası bereketlidir, orada bolluk vardır.
67Yoksa kıyılarında insanların zorla kapılıp götürülmesine rağmen Mekke'yi, güvenli, dokunulmaz yaptığımızı da görmediler mi? Hâlâ bâtıla mı inanıyorlar ve Allah'ın nimetine iyilikbilmezlik mi ediyorlar?
(Ankebut/ 67)
57Ve onlar; "Biz seninle beraber doğru yol kılavuzuna uyarsak, yurdumuzdan atılırız" dediler. Biz onları, Kendi katımızdan bir rızık olarak, her şeyin semerelerinin toplanıp kendisine getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere/Mekke'ye yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.
(Kasas/ 57)
Şu ayetler de incelenebilir:
Âl-i Imran/ 96, 97, Bakara/ 125, Maide/ 97, Hacc/ 25-31, İbrahim/ 31- 41, Neml/ 91-93.
Kureyşliler, Kâbe'ye hacc ve umre için gelen binlerce insana verilen hizmetleri kendi aralarında paylaşmışlardı. Her sülâlenin belirli bir görevi vardı. Kâbe'nin bekçiliği, bakıcılığı, hacılara su dağıtımı, hacılara yardım, hacılara para toplama, yemek yedirme, hacıların mahkemeleşmesi gibi birçok iş Kureyş tarafından yapılmaktaydı. Bu kutsal turizm, Kureyşlilere tarifi zor bir üstünlük ve saygınlığın yanında, bol kazanç da sağlıyordu. Ne var ki, Kureyşlilerin Mekke'de sürdükleri bu sefa onların kendi gayretlerinin değil, Allah'ın Kâbe ile ilgili plânlarının bir sonucuydu. Nitekim Allah'ın Kâbe ile ilgili bu plânı günümüzde de yürümekte ve kutsal turizm bugün Suudî Arabistan devletini ihya etmektedir.