Türkçede "bilgisizlik" anlamında kullanılan bu sözcüğün Arapçası " جهل cehl, cehalet"tir. [ (Lisanü'l-Arab; c.2, s.246 "chl" mad.)] Kur'an'da türevleriyle birlikte 24 kez geçer.
Kur'an'daki kavramlar konusunda büyük bir otorite kabul edilen Ragıb el-İsfehanî, "cehl" sözcüğüne, Kur'an'a dayanarak üç anlam vermiştir:
Birinci anlam: Nefsin bilgiden boş olmasıdır.
İkinci anlam: Gerçeğin dışında bir şeye inanmaktır.
Üçüncü anlam: Bir konuda yapılması gerekenin veya hakkın tersini yapmaktır.[ (el-Müfredat; "chl" mad.)]
Bu anlamlara göre, İslâm'ın kastettiği cahillik [bilmezlik], kişinin okuryazar olmaması veya fizik, kimya, tarih, coğrafya gibi konularda bilgili olmaması değil, kişinin gerçeğin dışında bir şeye inanması, hakkın tersini yapmasıdır. Nitekim Kur'an, kendinden önceki dönemin inanç ve davranışlarına [atalar dinine] saplanıp kalmaya "cehalet" demiş, peygamberimiz de cehaletten kurtarmak için insanlara fizik, kimya ve benzeri şeyleri değil, gerçeği, gerçeğe inanmayı ve gerçeği yaşamayı öğretmiştir.
Kur'an'da cehaleti tanıtan ayetler şunlardır: A'râf/138, 159, 199, Hud/29, 46, Neml/55, Ahkâf/23, En'âm/35, 54, 111, 114, Bakara/67, 121, 273, Yusuf/33, 89, Zümer/64, Kasas/55, Ahzab/33, 72, Nisa/17, Nahl/119, Hucurat/6, Âl-i Imran/154, Maide/50, 82- 84, Fetih/26, Ra'd/36, İsra/107–109, Ahkaf/10, Ankebut/47.