CÜRM – MÜCRİM الجُرم المجرم
Aslı Arapça olan bu sözcük, Türkçemize, özellikle de hukukta, "yasaklanan ve yapılması halinde fâilin had, kısas veya ta'zirle cezalandırılmasını gerektiren fiil" olarak tanımlandığından Kur'an'daki kullanımı yanlış anlamalara neden olmaktadır.
" جرمCürm" ve " مجرمmücrim" sözcükleri, " ج ر مcrm" harflerinin türevlerindendir. Lisan, Tac, Kamus, Sıhah gibi muteber lügatlar, bu konuyla ilgili özetle şu bilgileri verirler:
"Cerm", kesmek demektir. Ağaçları kesmek, koyun vs. nin yünlerini kesmek sözcüğün bu formuyla ifade edilir.
"Cirm", "Beden", "ses" demektir.
"Cürm", "zenb (kişiye yük olan. Kişiyi takip eden, unutulmayan, kaybolmayan kabahat) demektir. Tecrim, icram da aynı cürm anlamında kullanılır. (Lisan, Tac, Kamus, Sıhah)
İncelendiğinde tüm formaların hepsinin "kesme" anlamı ekseninde olduğu, istiare yoluyla diğer anlamlara kaydırıldığı görülür. Şöyle ki "Beden", vücudun başka şeylerle alakasının kesikliği. "Ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın" deyiminde olduğu gibi. "Ses", sesin sahibinden alakasını kesmiş bir olgudur.
"Cürm" de kişinin, akıl, iz'an, vicdan ve haktan ilişkisini kesme halidir.
Sözcüğün mezidatı (üç harfe ilave formları) Kur'an'da hep ", akıl, iz'an, vicdan ve haktan ilişkisini kesme" anlamında kullanılmıştır. Ve Kur'an'daki "mücrim (çoğulu mücrimun/mücrimiyn)" sözcüklerinin hepsi; " ilim- irfan, akıl, iz'an, vicdan ve haktan ilişkisini kesen kişi/ kişiler" anlamında kullanılmış ve şu niteliklerle anılmışlardır:
"Azgınlar, zalimler, hüsrana uğrayanlar, Hakka karşı duranlar, sapık ve KÂFİR atalarının izinden gidenler, doğru yoldan sapanlar, sapık yalancılar, Allah'ın yolunu değiştirmek isteyenler, Allah yolundan men edenler, Allah'a ve Rasülüne karşı gelenler, gönderilen kitap ve peygamberi yalanlayanlar, Allah'a karşı yalan uyduranlar, âhireti inkar edenler, âyetleri inkar eden ve onlara karşı büyüklük taslayanlar, âyetleri yalan yayanlar, kıyameti yalanlayanlar, cehennemi yalanlayanlar, hesap gününü inkar edenler, hesaba çekileceğini ummayanlar, haddi aşanlar ve rablerine inanmayanlar, namaz kılanlardan olmayanlar, sefâhate dalanlar, malın mülkün kendisini ebedi kılacağını sananlar, büyüklük taslayanlar, yalnız kendini güçlü değerli sananlar, yeniden dirilmeyi inkar edenler, şirk koşanlar, putlara tapanlar, âhiret hayatından şüphe edenler, ilahlık iddia edenler, Allah'a kulluğa tenezzül etmeyenler...."