Bu ifade Kur'an'da sadece bu pasajdaki Şuara/ 193. ayette geçmektedir. Bu ayette bir sıfat tamlaması olarak "er-Ruhü'l-Emîn" şeklinde yer alan bu ifade, bir isim tamlamasıymış gibi "Ruhü'l-emin" şeklinde telâkki edilmekte ve böylece büyük yanlışlıklara sebebiyet verilmektedir. Nitekim Kur'an'ın Cebrail adındaki melek tarafından indirildiği yolundaki peşin kabule dayanan geleneksel anlayış, Şuara/ 193. ayeti "Onu Ruhü'l-Emin [Cebrail] indirdi" diye yanlış meallendirmiş ve zihinlerde bu yanlışla yer etmesine yol açmıştır. Oysa bu meal, ayetin lâfzî manasına uygun olmadığı gibi, hem 192. ayetteki "O, âlemlerin Rabbinin [Allah'ın] indirmesidir" ifadesiyle hem de Kur'an'ın Allah tarafından indirildiğini bildiren yüzlerce ayetle çelişmektedir. Bu çelişki de yine "nezele [indi]" fiilinin geçişsiz olmasına rağmen geçişli anlama gelecek şekilde "indirdi" olarak ifade edilmesinden kaynaklanmaktadır. Hâlbuki yüzlerce ayetin anlamıyla oluşturulan bu çelişkinin ortadan kaldırılması için, ayette geçen "bihi" ifadesindeki "be" harf-i cerrinin "ilsak" için değil de "musahabe" için alınması yeterlidir. Bu takdirde "nezele" fiili geçişsiz anlamı ile "onunla indi" olarak ifade edilir ve diğer ayetlerle oluşturulmuş olan çelişki de ortadan kalkmış olur.
Netice olarak, Şuara/193. ayette geçen "er-Ruhü'l-Emin" ifadesinin kişileştirilerek "Cebrail" olarak yorumlanması yanlıştır. Burada "emin, güvenilir, sağlam" olarak nitelenmiş olan ve uyarıcılardan olmasını sağlamak için peygamberimizin kalbine Allah tarafından indirilmiş olan "ruh, bilgi, vahiy", Mücadele suresinin 22. ayetinde de açıkça ifade edildiği gibi, inananları güçlendirmek üzere yine Allah tarafından indirilmiştir.