"أو ev" edatı genellikle "veya" diye tercüme edilir. "Veya" ifadesi ise, "şekk, ibham, çeşitleme, cem', detaylandırma, "bel" edatı gibi İdrab anlamında kullanılır. Bu nedenle bazı yerlerde "bazen öyle bazen böyle, birinde böyle diğerinde şöyle" anlamında da kullanılır. Bunu Bakara/74, 135, A'raf/4, Necm/9, Sebe'/ 24'te de görebiliriz:
Ayetteki "birinde iki yay uzunluğu kadar, diğerinde de daha yakın olmuştu" ifadesindeki "أوْ ev (ya da)" edatı, olayı çeşitlendirmektedir; onüçüncü ayette "Andolsun onu, başka bir inişte daha gördü" buyrulmaktadır. Bu demektir ki ilk vahyde olay iki kerre yaşanmış, birinde iki yay boyu, diğerinde daha da fazla yaklaşılmıştır. Bunun örneklerini Bakara/74, 135, Yunus/24 ve Saffat/147'de de görebiliriz.
* Ve Biz nice kentleri değişime, yıkıma uğrattık. Azabımız kimilerine gece uyurlarken kimilerine de gündüz dinlenirlerken onlara gelivermişti. [Araf/4]
* Sonra da kalpleriniz katılaştı; işte onlar, taş gibidir, hatta daha katıdır. Ve şüphesiz taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır da ondan su çıkar, öyleleri vardır ki Allah'ın saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürpertisinden düşerler. Allah yaptıklarınızdan habersiz, duyarsız değildir. [Bakara/74]
* Ve Yahudiler, "Yahûdi olunuz ki kılavuzlandığınız doğru yolu bulasınız; Hristiyanlar da Hristiyan olunuz ki kılavuzlandığınız doğru yolu bulasınız" dediler. Sen de ki: "Tam tersi, küfürden, Allah'a ortak koşmaktan dönen biri olarak Allah'ın ortaklarının olacağını kabul etmemiş olan İbrâhîm'in dinine/yaşam tarzına!" [Bakara/135]
* Dünya hayatının örneği, Bizim gökten indirdiğimiz su gibidir. Ki gökten indirdiğimiz suyla insanların ve hayvanların yediği bitkiler birbirine karışmıştır. Sonunda yeryüzü süslerini takınıp süslendiği, sahipleri de kendilerinin, ona gücü yetenler olduklarına inandıkları bir sırada, bazen geceleyin bazen de gündüz vakti, ona emrimiz gelivermiştir de ansızın, sanki dün orada hiçbir şenlik yokmuş gibi, onu, ta kökünden biçivermiştir. Biz, âyetlerimizi düşünecek bir toplum için işte böyle ayrıntılı olarak açıklarız.[Yunus/24]
* Ve o'nu, önce yüzbin sonra da daha çok kişiye elçi olarak gönderdik. [Saffat/147]