Türevleri ile birlikte Kur'an'da yirmi kez geçen ve " فطرةfıtrat", " فطورfütur", " إفطار iftar" şeklindeki türevleri Türkçeye de geçmiş olan " فَطرfatr" sözcüğünün anlamı "yarmak" demektir. Sözcük ilk olarak "parmak uçlarıyla devenin memelerinden süt sağmak" eylemi için kullanılmış, ancak zaman içinde bu anlam genişleyerek "bir şeye müdahale etmek suretiyle bir oluşum sağlamak" anlamında yerleşmiştir. [ (Lisanü'l Arab; c.7, s.124,125 ftr mad.)] Bu anlama göre "fatr" sözcüğü hem "ilk kez yapma, yoktan yaratma", hem de "mevcut düzeni bozma" olarak açıklanabilir. Sözcüğün her iki anlamı da dikkate alınarak ayetin ilgili bölümü şu şekillerde çevrilebilir:
- Hamd, gökleri ve yeri yoktan yaratan, …
- Hamd, gökleri ve yeri parçalayacak olan, …
"Fatr" sözcüğünün "mevcut düzeni bozma" şeklinde anlamlandırılması, "fatara" fiilinin mutavaat anlamı veren " إنفطار infitar" ve " منفطرةmünfetıratün" kalıpları kullanılarak yerin ve göğün Allah tarafından parçalanacağını bildiren ayetler ile de uyum göstermektedir:
* Gök çatladığı zaman, yıldızlar dökülüp dağıldığı zaman, denizler yarılıp akıtıldığı zaman, kabirler altüst edildiği zaman; kişi, önünden gönderdiği ve geri bıraktığı şeyleri öğrenmiştir. [İnfitar/1-5]
* Gök bile o günün şiddeti ile parçalanır. O'nun yerine getirmek için verdiği söz gerçekleşmiştir. [Müzzemmil/18]