" هدايةHidayet" sözcüğü, " ه د ىh d y" kökünden mastar olarak "İrşat, doğru yolu göstermek, rehberlik yapmak" anlamındadır. " اضلالİdlal'ın (Saptırmak, yanıltmak, dalâlete düşürmek) karşıt anlamıdır.
Kadim kaynaklar (Lisan, Tac, Kamus, Sıhah) devenin, katırın, atın boynuna " الهاديةHadiye, الهادىhadiy" denildiğini kaydederler. Çünkü hayvanların boynu, gövdesinin önünde gövdeye yol gösterir. Bugün trafikteki araçlara ön tekerleklerinin yol göstermesi gibi.
Dini literatürde hidayet, "doğru yolu göstermek" anlamında olup kötülüğe rehberlik hidayet değildir. Allah'ın isimlerinden bir tanesi de " الهادىel Hâdy (doğru yol gösteren)"dir. Kur'an'ın bir adı da " هدى HÜDÂ (doğru yol rehberi)"dır.
Özet olarak hidayetin iyiye, güzele önderlik etmek, hak ve batılı ayırt etmeye yarayan bilgi ve belgeler vermek, yol göstermek, peygamber yollamak ve kitap indirmek gibi anlamlar taşıdığı söylenebilir. Hidayet Allah'a aittir. Peygamberler de dâhil, hiçbir insanın hidayet etme gücü ve yetkisi yoktur. Kur'an'da bunun böyle olduğunu bildiren tam 304 adet ayet vardır.