"Hur الحور" sözcüğü "parlak siyah göz" demektir. Akı çok ak, karası da çok kara [parlak, ferli] olan ceylan gözü, sığır gözü gibi gözler için kullanılır. [ (Lisanü'l-Arab; c.2, s. 561, 562. "hvr" mad.)] Yapı itibarıyla çoğul olan bu sözcük, hem eril yapıdaki "haver" sözcüğünün, hem de dişil yapıdaki " حوراءhavra" sözcüğünün çoğuludur. Yani, hem erkeklerin hem de kadınların gözlerini ifade eder.
" عينIyn" sözcüğü ise "karası çok, geniş gözlüler" [ (Lisanü'l-Arab; c.6, s. 553, "ayn" mad.)] anlamındadır. Bu sözcük de hem eril yapıdaki "a'yün" sözcüğünün, hem de dişil yapıdaki "ayna'" sözcüğünün çoğuludur. "Iyn" sözcüğü, Arapların iri gözlü kadınlar için kullandıkları " إمرئة عيناءimreetün aynaün" ve iri gözlü erkekler için kullandıkları " رجل اعين racülün a'yünün" ifadelerinin her ikisini de anlam olarak tazammun eder.
Hem "hur" hem de "ıyn" sözcükleriyle ifade edilen gözler, Arapların çok beğendiği göz tipleridir ve hem kadının hem de erkeğin güzelliğini anlatmak için kullanılır.
"Hur" ve "ıyn" sözcükleri birlikte "Hurun ıynün" gibi kullanıldığında, anlam da "iri, parlak, geniş gözlüler" demek olur. Bu özellik, ayetlerde cennette verilen eşleri nitelediğinden, "iri parlak gözlü eşler" anlamı kazanır. Bu sebeple, pek çok meal ve tefsirde geçen "iri parlak gözlü huriler" ifadesi yanlış bir çeviridir. Çünkü "parlak gözlüler" denince "hur" sözcüğünün lâfızdan yok edilmesi gerekmektedir. Bize göre "huri" sözcüğüyle ilgili bugünkü yanlış inanç da, sıfatların kişileştirildiği bu yanlış çeviriden kaynaklanmaktadır. Bu yanlış çevirinin dayandığı yanlış anlayış ise "hur" ve "ıyn" sözcüklerinin dişi olarak algılanmasıdır ki, eldeki bilgi ve belgelere göre bu algılama hatası ilk olarak Hasan Basrî ile başlamış, arkadan da yüzlerce yalan ve tutarsız rivayetle desteklenmiştir.
Bu ayet grubunda kimileri tarafından ileri sürülmüş olan bir yanlış anlayış daha vardır ki, ahlâk dışı olan bu anlayış 17. ayette bizim "süreklileştirilmiş [hep aynı bırakılmış] çocuklar" olarak çevirdiğimiz ifade ile ilgilidir. Maalesef bazıları bu ifadenin "sapık erkeklere homoseksüel ilişkileri için verilen oğlanlar anlamına geldiğini ileri sürmüşler ve böyle bir ahlâksızlığı cennetin ödülü imiş gibi göstermişlerdir. Oysa bize göre "süreklileştirilmiş çocuklar" ifadesi "büyümeyen, yaşlanmayan, hastalanmayan, ölmeyen ve bir çocuğun en sevimli çağında, yani 3–5 yaşlarındaki hâlinde olan (robot benzeri) çocuklar" anlamına gelmektedir.