"إكمال İkmâl" sözcüğü, kemal, kökünden olup if'âl babındandır. Bu kalıptaki anlamı, "mükemmel hale getirmek; kusursuzlaştırmak, en yüksek değere ulaştırmak, olgunlaştırmak" demektir. Bu sözcük, Kur'an'da Maide/3 ve Bakara/ 185 olmak üzere iki ayette yer alır.
" إتمامİtmâm", ise "eksikleri; sayı ve parça yönünden tamamlama" demektir. Kur'an'ın; Kasas/ 27, A'raf/ 142, Bakara/ 124, 150, 233,187, 196, Yusuf/ 6, Maide/ 6, Tevbe/ 4, 32, Nahl/ 81, Fetih/ 2, Tahrim/ 8. âyetlerinde görülebilir.
Bu iki sözcük, farklı kalıplarıyla (tâm, tamâm, itmâm, mütimm; kemâl, kemâlât, kâmil, ikmâl) Türkçemizde de kullanılmaktadır.
Demek oluyor ki oruç Ramazan ayına özgü bir ibadettir. Hasta ve seferde olanlar oruç tutmazlar. Seferde ve hasta olanlar, Ramazan ayının içinde hasta ve seferde olmadıkları gün sayısınca (3, 5, 15, 20; her ne kadar gün olursa) oruçlu olacaktır. Allah kolaylık vermiştir. Oruca kolaylık sağlanmasının (fidyenin olmayışı, yolda olanlara ve hasta olanlara ruhsat verilmesi) sebeplerinden biri de orucun yarım yamalak, baştan savma kabilinden olmayıp mükemmel; amaca uygun, en yüksek değerde yerine getirilmesi gerektiğidir. Yoksa diğer zamanlarda Ramazan ayının gün sayısına (örneğin 29-30) tamamlanması; kaza edilmesi değildir.
183,184Ey iman etmiş kimseler! Karşılıklı, beraberce oruç tutmak, Allah'ın koruması altına giresiniz diye, sizden öncekilere, 'sayılı günlerde, o nedenle sizden her kim hasta olursa veyahut çiftçilik, ticaret, askerlik, eğitim- öğretim gibi gidiş gelişli; hareketli bir iş üzere olursa sayılı günler içinde hasta ve seferde olmadığı diğer günler sayısınca oruçlu olmalıdır. Oruca gücünü kaybetmiş olanlar/gücü yetenler üzerine ise bir yoksulun yiyeceği, kurtulmalık olarak borçtur. Kim de gönüllü hayır-iyilik yaparsa bu kendisi için çok hayırlıdır/yararlıdır. Ve eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için hayırlıdır/yararlıdır' şeklinde farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
185Ramazân ayı ki, Kur'ân, insanlara bir kılavuz olarak ve furkândan, yol göstermeden açık seçik açıklamalar olarak kendisinde indirilmiştir. Bu nedenle sizden her kim bu aya şâhit olursa hemen onda oruç tutsun. Kim de hasta veya sefer; çiftçilik, ticaret, askerlik, eğitim- öğretim gibi gidiş gelişli; hareketli bir iş üzerinde ise RAMAZAN AYI içinde hasta ve seferde olmadığı diğer günler sayısınca oruçlu olmalıdır. Allah, size kolaylık diler, size zorluk dilemez. Bu kolaylık; fidyenin olmayışı, yolda olanlara ve hasta olanlara ruhsat verilmesi, Allah'ın koruması altına girmeniz ve sayıyı; kaç gün oruç olduysanız orucunuzu en yüksek değerde gerçekleştirmeniz, size yol gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyüklemeniz ve Allah'ın verdiği nimetlerin karşılığını ödeyesiniz diyedir.

185. ayette " لِتُكْمِلُوا litükmilü" buyurulmaktadır. Ama ne var ki tüm mealler bunu "لتتمموا litütmimü (tamamlayınız)" anlamında tercüme edilmektedirler. Yani eksik orucu ramazan sonrasındaki günlerde otuza tamamlama; kaza etme anlamında sunulmaktadır. Halbuki " إكمالikmal" ile " إتمامitmam" sözcükleri anlam olarak birbirinden farklıdır.
Bu sözcüklerin her ikisi tek bir ayette; Mâide/ 2'de yer almıştır. Orada görüleceği üzere anlamları yukarıda açıkladığımız gibidir yani birbirinden farklıdır.
Maide /2
….. اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي…..
…. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim; en yüksek dereceye ulaştırdım, size nimetimi tamamladım; eksik bir şey bırakmadım. ….