İsraf sözcüğü ile ilgili kadim lügatlerde şu bilgiler yer alır: İsraf sözcüğünün kökü olan " سرفseref", "amaç karşıtlığı, amacı aşmak, duyarsızlık, hata, cahillik, bir şey için hırslı olmak" demektir. Hata yapan, gaflet içinde olan kişiye "سرف الفئاد رجل racülün serif'ül fuad" denir. Aklı fikri bozgunculuk olan kişiye te " سرف العقل serif'ül akl" denir. Böceklenen ağaca " سُرِفَت الشجرةsürifet'üş şeceretü", kulakları kesik koyuna " شأة مسروفةşat'ün mesrüfetün", böcek sarmış araziye " ارض سرفة arz'un serifatün", böcekli vadiye, " وادى سرفةvad'in serifatün"" denir. Dil bilimcilerinden İyas b. Muaviye de israf sözcüğünü "Allah'ın hakkından eksiltme" olarak açıklamıştır.
Bu sözcüğün ilk kullanılışı/ yaratılışı " السُرْفَةُsürfe" sözcüğüdür. " سزفةSürfe", ağaç yapraklarını yiyen ve yapraklar arasında kendisine örümcek ağına benzer bir yuva kuran, tırtıl gibi küçücük bir kurtçuktur. Ki yaprağı yer, ağacın kurumasına bile neden olur. [ Lisânü'l-Arab, c. 4, s. 563-564; el-Müfredât, s. 231, tacül arus " س ر فSrf" mad.]
Anlam dikkate alındığında bu sözcüğün ilk önce, "bir şeyde noksanlaştırmak, kıyısından köşesinden eksiltmek, bir şeyin hakkını tam olarak vermemek" anlamında kullanıldığı kesinlikle anlaşılmaktadır.
Bu sözcüğün Kur'an'da yer alan kalıplarının hepsi if'âl babındandır.
Bu öz anlama göre İsraf sözcüğü, sürfelik yapmak demektir. Yani kurtçuğun ağaç yaprağına yaptığı gibi "nesneyi küçültmek, sağından solundan tırtıklamak (!); aşırmak, çalmak, eksiltmek" demektir.
Maalesef zamanla ilk kullanış anlamından uzaklaştırılan bu sözcük, literatüre genellikle "ferdî harcamalardaki aşırılık; savurganlık" olarak yerleştirilmiştir.

Kök; öz anlamdan uzaklaşınca ulema Kur'ân'daki İsraf sözcüğünü dört farklı anlamda kullanıldığını ileri sürme cihetine gitmiştir. Ki bunlar şöyledir:
1. Şirk, küfür, zulüm (A'râf /81; Yûnus /83; Şuarâ/151-152; Yâsîn/19).
2. İsyankârlığa saparak günahlara boğulmak suretiyle kendisine kötülük etmesi (Zümer/ 53).
3. Helâl kılınmış güzel nimetlerin haram sayılması (En'âm/141; A'râf/81) veya masum bir kimsenin haksız yere öldürülmesi İsrâ'/33).

4. Kişinin kendine ait veya sorumluluğu altındaki mal ve imkânları gereksiz yere harcaması (Nisâ /6; Furkān /67).
Hâlbuki bir sözcük öz anlamı dışında, başka bir anlamda kullanılmaz; hele hele denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa kelimeleri tükenmeyecek olan Allah'ın sözleri.
Türkçemize de "Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama," savurganlık (TDK) olarak girmiştir. Ama "israf ve türevleri" bu anlamıyla Kur'an'daki ayetlere uygun düşmemektedir. Sözcük ve türevleri Kur'an'da 23 kez yer alır.
Kur'an ayetlerinde konu edilen israf, Türkçemizdeki yerleşik anlamında olduğu gibi harcamalardaki aşırılık ve yapılan savurganlık değildir. Ayetlerdeki anlamı, yapılması gereken kulluğu, verilmesi gereken maddi ve manevi değerleri azaltmak; hakka tecavüz etmek; olması gerekeni azaltmak, küçültmek, makaslamak, iç etmek ve bu sayede elde ettiği kazanç ile kendisine çıkar sağlamak" demektir. Güncel bir tabirle "vergi kaçırmak ve bundan elde ettiği kazanç ile kendisine ev ve araba almak" gibi örneklenebilir.
92Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça asla "iyi adamlık" mertebesine eremezsiniz. Ve siz, her neyi bağışlarsanız kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.
(Al-i/ Imran/ 92)
267Ey iman etmiş kimseler! Kazandıklarınızdan, sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamayacağınız pis şeyleri vermeye yeltenmeyin. Ve şüphesiz Allah'ın çok zengin/ hiçbir şeye muhtaç olmayan, övülen/övgüye lâyık bulunan olduğunu bilin.
(Bakara/ 267)
141Ve Allah, asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları, ürünleri çeşit çeşit ekinleri, zeytinleri ve narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde inşa edendir. Meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de onun hakkını verin ve onun hakkından eksiltme yapmayın. Şüphesiz Allah, hakkta eksiltme yapanları sevmez.
(En'am/ 141)
Bu ayetleri dikkate aldığımızda infak ederken sevilen şeylerin değil de sevilmeyen şeylerin verilmesi, kişinin kendisinin beğenmediği şeylerin verilmesi veya verilmesi gereken miktardan az verilmesi İsraftır.
Burada insanoğluna verilen mesaj şudur: Kişi, her yerde ve her zaman maddî ve manevî ziynetlerini takınmalı [temiz ve bayramlıklarını giymiş olmalı, pis, kirli olmamalı], kişisel veya toplumsal tüm davranışlarında Allah'ın koyduğu sınırları kendi çıkarına bozmamalı, halim-selim, olgun ve onurlu olmalıdır.
Bu mesaja uygun kişisel davranış örneği olarak insanın yiyip içerken Allah'ın hakkını da göz ardı etmemesi; Allah'ın hakkından bir kısmını çalmaması gerekir.
Kur'an'daki israf ayetleri: Ta Ha/ 127, Zümer/ 53, En'am/ 141, A'raf/ 31, İsra/ 33, Furkan/ 67, Nisa/ 6, Al-i Imran/ 147, Mümin/ 28, 34, 43, Maide/ 32, A'raf / 81,Ya Sin/ 19, Yunus/ 12, 83, Enbiya/ 9, Şuara/ 151, Zuhruf / 5, Duhan/ 31, Zariyat/ 34.