A'raf;200Eğer sana şeytândan bir vesvese gelirse de hemen Allah'a sığın. Kesinlikle O, en iyi işiten, en iyi bilendir.
Müminun 96Sen, kötülüğü en güzel bir şeyle sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri çok iyi biliriz.
97,98Ve de ki: "Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım! Ve Rabbim! Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım."
Fussılet 33,34Ve Allah'a çağırıp/ yakarıp sâlihi işleyen ve "Ben, Müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır? Ve güzellikle çirkinlik/ iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel şeyle sav. O zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sımsıcak bir yakın'dır.
35Bu olgun davranışa ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur.
36Ve eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Şüphesiz ki O, en iyi duyanın ve en çok bilenin ta kendisidir.
Nahl 98Öyleyse Kur'ân öğrenip öğrettiğin zaman Racim Şeytan'dan; [aklınıza hemen geliveren, iyiden iyiye düşünme sonucu olmayan, sizi mahvedecek mesnetsiz düşünceler üreten yetiden] Allah'a sığın.
99,100Şüphesiz ki iman etmiş ve Rablerine işin sonucunu havale eden kimseler üzerinde Şeytan-ı Racim'in hiçbir zorlayıcı gücü yoktur. Onun zorlayıcı gücü, ancak kendisini, yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın edinenler ve Allah'a ortak koşanların ta kendileri olan kimseler üzerinedir.
Bu ayetlerde konu edilen şeytan "İblis" olup, bundan herkesin Allah'a sığınması istenmiştir.
Şeytandan Allah'a sığınmak:
Şeytandan Allah'a sığınmak; "Euzu billahi mineşşeytanirracim (Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım / Allah'ım şeytandan sana sığınırım, beni ondan koru)" demek değildir.
Şeytandan Allah'a sığınmak:
- Şeytan tipler ve güçler tarafından dayatılan düşünce ve amelleri, hemen, Allah'ın bizlere gönderdiği Kur'an terazisinde tartmaktır.
- Şeytanın aklımıza, fikrimize zerk ettiği zehirleri, Allah'ın Kur'an'da bize ikram ettiği panzehirle tedavi etmektir.
- Doğruyu Allah'tan öğrenip, şeytanın bizi saptırmasına engel olmaktır.
- Fırtınaya tutulan geminin hemen limana sığındığı gibi, hemen Kur'an'a sarılıp problemleri Kur'an ile çözmektir. (Anlamadan Kur'an okumak bu problemleri çözmez!)
Günümüzde, bu konuya örnek olabilecek şeytanî vesveseler insanların hayatlarına o kadar çok yönden sokulmak istenmektedir ki, bunlardan bir tanesini somutlaştırarak burada sunmak boynumuzun borcudur:
Yüzyıllardır Müslümanlara birileri tarafından telkinde bulunulmakta ve şunlar söylenmektedir: "Şu kandil gecesinde şu kadar rekât namaz kılar, şu kadar sayıda tespih çekersen, bütün günahların affolur ve cennete gidersin!" Bu teklif, ilk bakışta insanların hoşuna gitmekte, daha doğrusu işine gelmektedir. Çünkü insanın dünyaya gelişinden itibaren onun "karin"i olarak faaliyet gösteren şeytan (İblis), bu teklif ile hemen harekete geçip bir ham düşünce üretmekte ve bu söylenen kolay davranışları yaparak cenneti ucuza kapatma fikrini insana "süslü" göstermektedir. Yani, yapılan teklif (telkin) ile insan, hem Allah'ın bildirdiği dışında bir yolla cennet vadeden şeytanların, hem de bu yolu kendinse süslü gösteren beynindeki İblis'in vesveseleri ile karşı karşıya kalmaktadır. İşte, Rabbimizin kendisine sığınılmasını istediği şeytan vesvesesi, buna benzer kuruntulardan oluşmaktadır. Ancak, bu sığınma, ayetteki ifadelerden anlaşıldığına göre lâfla olmamaktadır. Zira ayette "Allah'a sığınırım de!" veya "Allah'a sığınmak istiyorum de!" değil, "Allah'a sığın!" denmektedir.O hâlde yapılacak iş, yukarıda da söylediğimiz gibi, insanın kendisini sadece Allah'ın sözlerine teslim etmesidir. Nitekim yukarıda verdiğimiz örnek için insan "Cennetin bedeli nedir Ya Rabbi!" diye Allah'a sığınmak isterse, Allah'ın cevabını Kur'an'da bulacak ve bu bedelin "mütteki olmak, ebrardan olmak, malını ve canını Allah'a satmak" olduğunu öğrenerek, hem o teklifi yapan yalancı şeytanların, hem de beynindeki İblis'in vesvesesinden kendini kurtarabilecektir.
Sonuç olarak insan, aklını çalıştırmalı ve bu tarz yalanlarla sürekli vesvese veren şeytanlardan korunmak için Allah'a, yani O'nun kitabına sığınmalıdır ki, Âdem ve eşi gibi hataya düşmesin.