" قرضKarz", lügat anlamı olarak "kesmek" demektir. Farenin ekmekten, elbise vs'den kopardığı parçaya " قرضةkuraza", Terzinin kumaştan kestiği parçalara " قرضاتkurazat" denir. Araplar genellikle geri almak için verdikleri şeylere القرضkarz" derler. (Lisan, Tac)
Bu sözcüğün Türkçe karşılığı "Ödünç" demek olup, ödünç alma, ödünç verme şeklinde kullanılır.
" القرض الحسنKarz-ı hasen", ise "güzel ödünç" demek olup "dini esaslara göre ödünç alma veya verme" demektir. Yani bu ödüncün güzelliği, hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin ve riya bulaştırmaksızın sırf Allah'ın rızasını kazanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla verilişinden kaynaklanmaktadır
Allah'a ödünç verme
Teğabün/14-18
Bu paragraf, bir beyânname niteliğinde olup mü'minleri eş, evlat ve mal nedeniyle aldanarak hakktan ayrılmamaları konusunda uyarmaktadır: Ey iman etmiş kimseler! Şüphesiz eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. O nedenle, onlardan sakının. Ve eğer affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki şüphesiz Allah, çok bağışlayan çok merhamet edendir. Kesinlikle mallarınız ve çocuklarınız bir fitnedir. Allah ise, büyük ecir Kendi katında olandır. O nedenle gücünüz yettiğince Allah'a takvâlı davranın, dinleyin ve itaat edin. Ve mallarınızdan, kendinizin iyiliğine olarak bağışlayın. Kim de nefsinin açgözlülüğünden korunursa işte onlar, başarıya ulaşanların ta kendileridir. Eğer Allah'a güzel bir ödünç verirseniz, O, onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar. Ve Allah, en iyi karşılık ödeyen, çok yumuşak davranan, görülebileni ve görülmeyeni bilendir, azîz'dir, hakîm'dir.
17. âyete, Eğer Allah'a güzel bir ödünç verirseniz, O, onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar buyurularak infak görevi, Allah'a güzel bir ödünç verme olarak nitelenmiş ve böylece Allah yolunda infak edenler onurlandırılmıştır, ki bu başka âyetlerde de zikredilmiştir.
Hadid 11Kimdir o, Allah'a güzel bir ödünç verecek olan kişi ki Allah da onun için kat kat artırsın! Onun için şerefli bir ödül de vardır.
Hadid18Şüphesiz sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir ödünç verenler; kendilerine kat kat artırılacaktır. Onlar için çok şerefli bir ödül de vardır.
Bakara245Kimdir o kişi ki Allah'a güzel bir ödünç versin de Allah da ona birçok katlarını katlayıversin. Allah darlık da verir, genişlik de verir. Ve yalnız O'na döndürüleceksiniz.
Yine bu ayetlerde de "Kimdir o kişi ki Allah'a güzel bir ödünç versin de Allah da ona birçok katlarını katlayıversin" ifadesiyle infak, "Allah'a borç verme" olarak nitelendirilerek infak edenler onurlandırılmıştır. Allah mü'minleri "Kendisine borç vermeye" davet ederek, kamu hizmetine ve Allah için yapılan işlere destek vermeye teşvik etmiştir. Görüyoruz ki Allah'ın rızâsını kazanmak için yapılan malî harcamanın Allah'a verilen bir borç olarak anılmaktadır. Bu durum, Allah yolunda verilenin Allah nezdinde zayi olmayacağına, karşılığının hem dünyada hem âhırette ödül olarak kat kat geri döneceğine dair ilâhî bir vaattir.

Mâide/12'de beyan buyrulduğuna göre İsrâîloğulları, yapılacak infakın, "Allah'a güzel bir ödünç" olduğunu umursamamış ve felakete sürüklenmişlerdir.