LEMEM اللمم
Kur'an'da sadece Necm Suresinde ve bir kez geçen اللمم lemem" sözcüğü "lemme" fiilinden türemiştir. "Lemme" fiili "toplamak, biriktirmek, bir şeyi ısrarlı ve devamlı olmamak şartıyla yapmak ve düzeltmek" [ (Lisanü'l Arab, "l m m" mad. )] anlamlarına gelir. Meselâ dağınık saçları düzeltmek "lemme" fiiliyle ifade edilir. Aynı kökten gelen " الم eleme" sözcüğü de "az miktarda, hafif tesir ve bir şeyin yanında az bir zaman durma" demektir.
Dolayısıyla "lemem" sözcüğü, bir kişinin bir işi yapmamakla birlikte yapacak noktaya kadar gelmesini ve yaparsa da az bir şey yapmasını ifade eder.
Sözcüğün konumuzla ilgili olarak taşıdığı anlam, Allah'ın yasakladığını yapmaya yaklaşmak, günah işlere yakın olmak ama yapmamak veya yapıp hemen geri dönmektir. Bu sözcüğün kapsamına giren davranışlar; "kebair" ve "fevahiş" derecesinde olmayan ve özellikle de kişinin kendine yönelik işlediği kusurlardır. Rabbimiz bu tür kusurlardan başka kusur işlemeyenleri "güzel davranıp güzel düşünenler" olarak nitelemiş ve onlardan övgüyle bahsetmiştir.
32. ayette ayrıca Rabbimizin bağışlamasının geniş olduğu vurgulanmaktadır. Dikkat çekici noktalardan biri de müminlere ve onların kusurlarına ilk kez bu ayetler ile değinilmiş olmasıdır. Bu ayetlerde öz olarak verilen mesajlar, ilerideki surelerde daha da detaylandırılacaktır. Ancak biz burada sadece birkaç ayeti örnek vermekle yetiniyoruz:
Zümer/ 53, Nisa/ 16-18, 48, 116, Âl-i Imran/ 133-136.