Cahiliye Arapları arasında yaygın olan inanışa göre Allah'ın kızları ve yardımcıları olan melekler kanatlı yaratıklardır ve rüzgâr, yağmur, deprem gibi doğa olayları da onların eseridir. Bu cahilî inanışlar kısmen rivayetlere de girmiş ve peygamberimizin Cebrail'in kanatlarının altı yüz olduğunu bildirdiği iddia edilmiştir. Ayrıca bu tür abartılar İsrafil'in her biri doğudan batıya uzanan tam on iki bin tane kanadı olduğu, Allah'ın Arş'ını da bu kanatlarla taşıdığı gibi fantezilerle de süslenmiştir. Özellikle Ka'bu'l Ahbar rivayetlerindeki meleklerin kanatları milyonları da aşmaktadır.
Biz, "kanat" sözcüğünün burada "güç"ten kinaye olarak kullanıldığını düşünmekteyiz. Şöyle ki: Bu kanatlar bir bakıma fizik biliminde bir güç birimi olarak kullanılan HP [Beygir Gücü] ifadesi gibidir. Meleklerdeki kanat çokluğu, onların güçlerinin fazlalığını ifade etmektedir. Buna göre, Meleklerin kanatları:
- "Melek" sözcüğü "yönetim gücü" anlamında kabul edildiği takdirde, meleklerin kanatları da yağmur, rüzgâr, sel gibi doğa olaylarının "güç"ü olarak;
- "Melek" sözcüğü "haber verici" anlamında kabul edildiği takdirde ise "Kur'an ayetlerinin müteşabih anlamlarının insanlar üzerinde yarattığı etkiler" olarak anlaşılmalıdır.
Bu açıklamalardan sonra konumuz olan ayetlerin takdiri, sözcüklerin değişik anlamlarına göre iki türlü yapılabilir:
a- "Hamd, gökleri ve yeri yoktan yaratan, gönderdiği ayetleri ikişer, üçer, dörder anlamlı elçiler kılan Allah'a özgüdür. O, yaratmada dilediği şeyleri artırır. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir."
b- "Hamd, gökleri ve yeri yarıp parçalayacak olan, rüzgârları değişik şiddette elçiler kılan Allah'a özgüdür. O, yaratmada dilediği şeyleri artırır. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir."
Meleklerin bu ayette ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçi oluşları hakkındaki tevilimiz, indirilmiş elçiler olan Kur'an ayetlerinin müteşabih olanlarının birden çok anlamı ifade ettiklerinin bildirildiği yönündedir. Bu anlamı tercih etmemize, 2. ayette geçen "rahmet" ve "Hakiym" ifadeleri ipucu olmuştur.