Ayetin orijinalinde geçen "موؤدة Mev'ude", "وئد Ve'd" kökünden türemiştir. "وئد Ve'd", şiddetli, yüksek, gür ses, avaz, uzaktan duyulan uğultu demektir. [ Lisanü'l Arab, "v e d" mad. ]
Mev'ude için genellikle cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri toprağa gömme şeklindeki insanlık dışı âdetlerine denmektedir.
Arapların kimisi bunu kızları yüzünden ileride başlarına utanç verici bir olay gelebilir korkusuyla, kimisi de "melekler Allah'ın kızlarıdır" inanışına uygun olarak kızlarını meleklere katmak üzere yaparlardı. Fakat onları bu zulme iten başlıca nedenin fakirlik ve çocuğu besleyememek korkusu olduğu daha güçlü bir olasılıktır. Bu konu En'âm 151 ve İsra 31 gibi başka ayetlerde de yer almaktadır.
Bununla beraber Araplar içinde kız çocuklarını bu şekilde toprağa gömmeyi tasvip etmeyenler de vardı. Meselâ ünlü Arap şairi Farazdak'ın dedesi olan Sa'sa'a b. Naciye el-Mücaşi adlı şahıs, kendi kavmi olan Beni Temim'den toprağa gömülecek kız çocuklarını fidye ile kurtarırdı.
Bu ayetlerde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, diri diri gömmek suretiyle işlenen cinayetin nedeni hakkında öldürene değil de öldürülen suçsuz kızcağıza soru yöneltilmiş olmasıdır. Hesap gününde sorunun suçsuz, koruyucusuz, mazlum kıza sorulacak olması, cinayeti işleyen katile hiç söz hakkı verilmeyecek olması anlamına gelmektedir ki, bu ifade ile hem "Tariz" sanatı sergilenmiş, hem de bu katillere mahşerde düşecekleri durumla ilgili olarak çarpıcı bir uyarı yapılmıştır.
Ayetlerde, diri diri gömmek suretiyle işlenen cinayetler örnek gösterilerek aslında şekli ne olursa olsun, çocukların kasten öldürülmelerinin büyük bir günah olduğu anlatılmaktadır.
Âyetteki ve iza'l-mev'udeti süilet ifadesini "diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda" diye çevrilir, ki bu, âyetin mesajını daraltmaktır. İfadenin gerçek anlamı, "baskı, eziyet sonucu imkânları kısıtlanan; eğitim-öğretimden, iş imkânlarından ve fırsatlarından mahrum edilen, bu nedenle de sıkıntılı, seviyesiz bir hayat sürmek zorunda kalan, ömrü ah-vah ile inim inim inleyerek, feryad-ü figan ile geçen, kız, oğlan ve erişkin herkes" demektir. Bu tip sosyal cinayetlerin de aynı suç kapsamında olduğu unutulmamalıdır.