MUHSANÂT-MUHSINÎN المحصنات – المحصنين
Konumuz olan pasajda yer alan muhsanât-muhsınîn sözcüklerindeki anlam farklılığı dikkat çekmektedir. Sözcüğün doğru anlaşılabilmesi için asıl anlamının tesbit edilmesi gerekir: Sözcüğün türediği ح ص ن [h-s-n] kökünün anlamı, "engel olma, koruma altına alma" demektir. Şehri koruyan sûr'a ve kaleye, حصن [hısn] denir. [Lisânu'l-Arab; c. 2, s. 478-81, "Hsn" mad.] Konumuz olan المحصنات [muhsanât] sözcüğünün anlamı ise, "koruma altına alınmış kadın" demektir. Arap toplumunda kadın, iki yolla koruma altında olurdu:
A) Hürriyet.
O günkü toplumda hür kadınlar zinayı kendilerine yakıştırmazlardı. Mümtehine sûresi'nde biatle ilgili âyetin tahlilinde, Ebû Süfyân'ın karısının biat ederken, "Hür kadın zina mı edermiş?" dediğini aktarmıştık.
B) Evlilik akdi.
Buna göre muhsanât kelimesinin anlamı, "kocası tarafından korunan kadın" demek olur. O günkü toplumda evli kadın da zina etmez ve zina etmeyi çok büyük bir vebal sayardı. O nedenle zina ve fâhişelik, genellikle câriyeler tarafından yapılırdı.
Öyleyse, 24. âyetteki المحصنات[el-muhsanât] ile, "evli kadınlar" 25. âyetteki el-muhsanât ile de "hür kadınlar" kastedilmiştir.
24. âyette, Yeminlerinizin sahip oldukları hariç, muhsan kadınlar [nikâhlı/evli kadınlar] da haram kılındı buyurulmuştur. Müslümanlara iltica edip de himâyeye verilmiş kadınların diyar-ı küfürdeki kocalarının varlığı önemli değildir. İltica ile iş bitmiştir. Mümtehine sûresi'ndeki, Ey iman etmiş kimseler! Mü'min kadınlar göçmenler olarak size geldiği zaman, hemen onları imtihan edin. –Allah onların imanlarını daha iyi bilir.– Artık, eğer siz de onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz artık onları kâfirlere geri döndürmeyin. Bunlar [göç eden mü'min kadınlar], onlara helâl değildir, onlar da bunlara helâl olmazlar. Onlara [kâfir kocalarına] sarfettiklerini verin. Ücretlerini [mehirlerini] kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler. İşte bu, Allah'ın hükmüdür, ki aranızda O hükmeder. Allah çok bilendir, çok iyi yasa koyandır ifadesine dikkat edilmelidir.