NÜŞÛZ النشوز
النشوز[nüşûz] sözcüğü, ن ش ز[neşz] kökünün türevlerindendir. Sözcüğün kök anlamı, "yeryüzünün yüksek bir yeri" demektir. Bir vâdinin içinde bulunan kimseye nisbetle yukarı bölümlerine, النشز[neşz] denir. نشوز[nüşûz] ise mastar anlamı olarak, "aşağıdan yukarıya doğru yükselmek, bulunduğu konumdan bir üst konuma çıkmak, dikleşmek" demektir. [ Lisânu'l-Arab; c. 8 , s. 557.]
Bu sözcük Kur'ân'da Bakara/259, Nisâ/34, 128 ve Mücâdele/11'de olmak üzere 4 kez yer alır.
Nisâ/34'de kadının nüşûzu, "dikleşmesi, kendisini bulunduğu konumdan daha bir üst konumda görmesi, onun bedenen zayıf ve cinsel yönden savunmasız olmasına rağmen, kendisini güçlü ve cinsel taciz ve tecavüzden koruyabilir sayması, bu konuda kendisini erkek seviyesine çıkarması"dır.
Nisâ/128'deki erkeğin nüşûzu ise, "kendini kadından üstün görmesi"dir.
Bakara/259'daki nüşûz, "etin alttan yukarı doğru tırmanması"dır.
Mücâdele/11'deki nüşûz ise, "alt konumda olanların kendilerini üst seviyeye çıkarmaları, aşağılıktan kurtulup üstün olmaları"dır. Bu genellikle düşman karşısında kişinin kendisini; veya bir kitlenin kendilerini olduklarından daha güçlü göstermeleridir. Anaç tavuğun civcivlerini korurken kabarması, kedi ve diğer hayvanların düşmanları kaşısında kendini daha güçlü ve korkusuz göstermesi gibi.
Nüşuzundan korkulan kadınlara gerçeği anlamaları için kamu otoritesi tarafından birtakım yaptırımlar söz konusudur. Bu yaptırımlar, kendilerine öğüt verilmesi (eğitilp ikna edilmeleri) ve yan gelip yattıkları yerlerde; kendi ülkeniz sınırları içerisinde göç ettirilmeleri ve de kendilerine baskı yapılması/ hayattan iz bırakan örnekler verilmesidir. Bu yaptırımlar tedrici; kademeli yaptırımlar değildir; toplu yaptırımlardır.