NÜZUL-TENEZZELE نزول- تنزل
Ayette geçen " تنزّل tenezzelü" kelimesinin aslı " تتنزّل tetenezzelü"dür. Bu sözcüğün kullanıldığı "Tefa'ul" kalıbı, gramer yapısı itibariyle bir iş, oluş ve hareketin tekrar edip duran bir süreç olduğunu, bir olaydan sonra o olayın üst üste tekrarlandığını anlatır. Tefa'ul kalıbının bu anlam özelliğinden dolayı " تنزّل tenezzelü" ifadesinin "Melekler iner [hulûl eder], sonra yine iner [hulûl eder], sonra yine iner [hulûl eder]…" ya da "…inmeyi [hulûl etmeyi] sürdürür…" şeklinde anlaşılması gerekir.
Bu anlamın Türkçeye "iner dururlar/ hulûl eder dururlar" veya "iner de iner, hulûl eder de hulûl eder" şeklinde çevrilmesi daha da uygun olur.
"Nüzul" sözcüğünün esas anlamı "hulûl [girmek, içe işlemek, nüfuz etmek]" demektir. Bu anlamdaki "giriş", "duhul" sözcüğüyle ifade edilen "giriş"ten farklıdır. Hulûl etmek, gizlice, haber etmeden, fiziksel bir etki yapmadan girip girdiği nesnenin her bir zerresine homojen olarak yerleşmek şeklinde bir giriştir. [ [İbn Menzur; Lisanü'l-Arab Cilt.8, S.523, Darülhadis Kahire-2003]] Nitekim Mümin suresinin 15. ayetinde ruhun hulûlü [içe yerleştirilmesi] "تنزّل tenezzül" sözcüğüyle değil " القائ ilka [koymak, bırakmak]" sözcüğüyle ifade edilmiştir.
Bu nedenle, ayette geçen "inme" ifadeleri "hulûl etme" anlamıyla açıklanacaktır. Bazı sapkın inançlarda Allah'ın bazı kişi veya eşyaya girişi olarak kabul edilen "hulûl inancı" konumuzun dışındadır.
Zaman içerisinde "yukarıdan aşağı giriş" e de "iniş" anlamı verilmiş ve daha sonraları "nüzul" sözcüğü de "iniş" anlamında kullanılır olmuştur. Özellikle halk kültünde melekler gök varlığı kabul edildiğinden, meleklerin de gökten indikleri tasavvur edilmiştir.