صبىّSABİYY
"صبىّ Sabiyy" sözcüğü, teknik olarak, son harfi, harfi illet ( وvav, ىya, اelif, أhemze) olan iki ayrı kökten gelebilmekte ve geldiği her köke göre de anlamı değişmektedir.
Bu durum, Kur'an çevirisi ve meali hazırlayanlarca gözden kaçırılmamalıdır. Aksi halde çok büyük hataların oluşması kaçınılmazdır.
"صبىّ Sabiyy" sözcüğünün tahlili:
a) " ص ب وSbv" kökünden gelmiş olması:
Sözcük, عليمaliym, رحيمrahiym, كريمkeriym, حكيمhakiym , سليمseliym … gibi " قعيلfeiylün" kalıbında olup, aslı, " صبيوُsabiyvün"dür. Arapça dilbilgisi kurallarına göre "صبىّ sabiyy" şekline dönüşmüştür (sözcükteki ikinci " ىy" , " وvav"dan dönüşmedir).
Bu kökten gelen "صبىّ sabiyy" sözcüğünün anlamı, "Bir çocuğun doğumundan, sütten kesilmesine kadar olan süre" demektir. Sözcüğün bu anlamı, yaygın olup herkes tarafından bilinmektedir.
b) " ص ب أs b e" kökündenden gelmiş olması:
Sözcük, " فعيلfeîlün" kalıbında olup aslı " صبيؤُsabiyün"dür. Bu da yine Arapça dilbilgisi kurallarına göre "صبىّ sabiyy" şekline dönmüştür (sözcükteki ikinci " ىy" , " أhemze (e)" den dönüşmedir). (" نبىّNebiyy" sözcüğü de aynı kurallar ile oluşmuştur. Meryem suresi içerisinde her iki sözcük benzeri birçok ifade mevcuttur.)
Bu kökten sözcüğün öz anlamı: "Devenin, davarın tırnağının, çocuğun dişinin çıkması, yıldızın doğması" demek iken sonradan; sosyolojide "Bir dinden başka bir dine geçme" anlamında kullanılır olmuştur.
Rasûlullah zamanında, Müslüman olanlara Mekkelileler قد صبأ[qad sabe'e/bir dinden başka bir dine geçti] derlerdi. Ebû İshâk ez Zeccâc, Kur'ân'daki Sâbiîlerin, "bir dinden başka bir dine geçenler" olduğunu söylemiştir. Araplar, Rasûlullah da Kureyş'in dinini terkedip İslâm'a girdiği için o'na Sâbiî ismini takmışlardı. [Lisânu'l-Arab; c. 5, s. 259-260, "Sbe" mad.]
Meryem/12'de Yahya Peygamber, "صبىّ Sabiyy" diye nitelenmiştir. Klasik anlayışta buradaki "صبىّ sabiyy" birinci şıktaki "çocuk, bebek" anlamında ele alınmış, sünnetullaha aykırı olarak (tıpkı İsa peygamberde olduğu gibi) âyet, " … Yahya peygambere bebek iken, kitap, hikmet verildiği şeklinde anlaşılır olmuştur.
Halbuki, bu ayette geçen "صبىّ Sabiyy, " ص ب وs b v"den gelen صبىّ sabiyy olmayıp " ص ب أSBE'den gelen "صبىّ sabiyy'dir. Ve anlamı "BOZUK DİNİ TERK EDEN; BOZUK DİNDEN ÇIKAN kimse" demektir.
Meryem/12'deki "صبىّ sabiyy" işte bu şıktandır. Yani, açıkça ayette "Yahya, bozuk dini terk eden birisiydi" buyrulmaktadır.
صبىّ Sabiyy' sözcüğünün bu anlamına göre Yahya peygamber, çocukken, kendisine hüküm hikmet verilip peygamber yapılmamıştır. Peygamberlik, diğer peygamberlerde olduğu gibi olgunluk çağında verilmiş olmalıdır.
Meryem/12-15:
"12-15Ey Yahyâ! Kitab'ı kuvvetle al!" O, bozuk dini terk eden birisi iken Biz, o'na yasa, tarafımızdan sevecenlik ve temizlik verdik ve o, Allah'ın koruması altına çokça girmiş biriydi. Ve anne-babasına çok iyi davranandı. Ve o bir zorba ve itaatsiz biri olmadı. Ve doğurulduğu gün ve öleceği gün ve yeniden diri olarak kaldırılacağı gün o'na selâm olsun!
Meryem/29'da da tapınak rahipleri Zekeriyya peygamberi "Sabiyy (kendi dinlerini terk etmiş biri" olarak nitelerler.
Bu pasajda Yahya peygamberin hayatı ve misyonuna kısaca değinilmiştir. Buradan anlaşıldığına göre Yahya peygamber, eldeki TEVRAT kalıntılarıyla amel etmemiş, kendisine yepyeni bir kitap verilmiştir. Kitabın adı ve içeriği hakkında bu pasajdan başka bilgimiz bulunmamaktadır.
"صبىّ Sabiyy" sözcüğünün "فاعل" formundaki normal ism-i fâil kalıbının ( صابؤsâbiün) çoğulu, " صابئونSÂBİÛN/ صابئينsâbiiyn" olup Kur'an'da (Bakara/62, Maide/69 , Hacc(/17) üç yerde yer alır.
" نn بb اe" den gelen " نبىىّnebiyy" sözcüğünün " فاعلfâıl" kalıbı da. " نابىnâbiy"dir.