Teslim olma, boyun eğme anlamında kullanılan "secde" sözcüğünün vaz'ı [ilk ortaya çıkışı], "devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi [eğmesi]" ve "meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi" anlamındadır. Daha sonra sözcük "ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi" anlamında kullanılmıştır. [ (Lisanü'l Arab, "s c d" mad. )]
Bütün bunlar, "secde" sözcüğünün "kişinin bilinçli olarak bir başkasına -kendisinden daha güçlü olduğunu kabul ederek- teslim olması, boyun eğmesi, onun otoritesi dışına çıkmaması" anlamına geldiğini göstermektedir. Kur'an'da defalarca nakledilmiş olan "meleklerin Âdem'e secde etmeleri" de bu anlamdadır. Yani melekler [tabiat güçleri], kendilerinden daha güçlü olan Âdem'e [bilgili kimseye] boyun eğmiş ve teslim olmuşlardır.
Görüldüğü gibi, "secde" sözcüğünde "yere kapanmak" anlamı yoktur. Arapçada "yere kapanmak" eylemi "harur" sözcüğü ile ifade edilir. Nitekim bazı ayetlerde "harrû sücceden" diye geçer ki, bunun anlamı "secde ederek [teslim olarak] yere kapandılar" demektir.
"Teslim olarak yere kapanma" ifadesinin yer aldığı ayetler şunlardır:
Yusuf/ 100, Meryem/ 58, Secde/ 15, İsra/ 107–109.      

Bir de korkudan yere kapanmak vardır ki, bu secde değildir:
(A'râf/ 143)      
Müminlerin namazda yere kapanmalarının nedeni, geçmişte bağlılığın ve teslimiyetin dışa vurulması yere kapanmak suretiyle olduğu içindir. Müminler geçmişten gelen örfe göre Allah'a teslimiyetlerini bu sembolik davranışla göstermektedirler.
Secde sözcüğünün gerçek anlamı bu şekilde açıklığa kavuştuktan sonra Kur'an'daki "secde" sözcüklerinin doğru anlaşılması daha da kolay olmaktadır.
Meselâ, aşağıdaki ayetlerde geçen "secde" sözcükleri, "bilinçli olarak bir başkasına -güçlü olması sebebiyle- teslim olunması, boyun eğilmesi" anlamdadır:
Yusuf/ 4, 100.     

Babasının ve kardeşlerinin Yusuf'a secde etmeleri, ona teslim olmaları, yaşam düzenlerini onun kontrolüne verip onun otoritesi dışına çıkmamaları anlamına gelmektedir.
  (A'râf/ 161)       
Buradaki secde, şehrin kapısında yere kapanmak değil, o şehrin otoritesine teslim olmak anlamındadır. Aynı konu Bakara 58 ve Nisa 154'de de konu edilmiştir.
Bilinçli olarak yapılan secdeden başka Kur'an'da bir de teshirî [ister istemez yapılan] bir secde türü vardır ki, bu da insanın dışındaki diğer varlıkların Allah tarafından kendilerine kodlandığı şekilde hareket etmeleri ve zorunlu olarak işlevlerini yerine getirmeleri anlamında bir teslimiyet ve boyun eğmeyi ifade etmektedir.

(Ra'd/15, Nahl/ 49, 50, Hacc/ 18)