"Lisanü'l Arab ve Tacül' Arus, "şhr" maddesinin açıklamasına bu üç harfin türevlerinden olan "şöhret" sözcüğünü açıklamakla başlarlar. Biz de aynen tercüme edip aynı yönemle açıklıyoruz:
"Şöhret": Bir şeyin sınırı aşması, insanlarca bilinecek ölçüde ortaya çıkışıdır.
Cevheri, "Bir işin açık olmasıdır" der.
İbn-i Arabi, "Gizli işlerin gizliliğinin kalkıp açığa çıkmasıdır" der.
ŞEHR
Şehr, kamerin (gökteki ayın) adıdır. Bu isim ona şöhreti ve açıkta oluşu nedeniyle verilmiştir.
İbn-i Side: "Şehr, zaman diliminden bilinen sayı; 29, 30 gündür". Çünkü bu günlerin, hangi gün olduğu; başı, ortası ve sonu gökteki ayın konumu ve evreleri sebebiyle açıkça belli olmaktadır" der.
Zeccac, "29, 30 günlük süreye şehr (ay) denilmesinin sebebi açıkta ve açık oluşundandır" der.
Ebul Abbas: "29, 30 günlük sürece şehr (ay) denilmesinin sebebi, insanların ayın giriş ve çıkışını açıkça görmeleri ve bilebilmelerindendir" der.
İbn-ü Esir: "Şehr, hilaldir. Şöhreti ve açıkta oluşundan bu isim verilmiştir. 29, 30 günlük süreye şehr denilmesi günlerin açıkça bilinebilmesindendir" der.
Araplar aylık işlere "müşahere" yıllık işlere "muaveme" derler.
Eşhere, 29, 30 gün geçirdiği zaman topluma "eşherel kavm" denir.
Kadının doğuracağı ay geldiği zaman "eşheretil mer'e (kadın ayını doldurdu)" denir.
Şehr, bilgin demektir. Araplar "falan kiş için insanların meşhurlaştırdığı fazilet vardır" derler.
Kişi kılıcını kınından çıkarınca "şehere fülanün seyfehü" denir. Kılıcı kınından çıkarıp kaldırdığında "şehhere seyfehü" denir.
Şişman, yaygın, kaba geniş elbise giymiş kadına "imreetün şehiretün" denir."
Buradaki açıklamalardan açıkça anlaşılmaktadır. Kök sözcük olan "şhr", "Bir şeyin açıkta bulunması ve bu sayede bilinmesi" demektir. Bu kökten türemiş olan "şehr" sözcüğü de isim olarak, "gökteki aya göre belirlenmiş, 29, 30 günlük zaman diliminin adı"dır. Çünkü gökteki ayın evrelerinden, şeklinden, ayın başlaması bitmesi ve ortadaki günlerin kaçıncı gün olduğu açıkça bilinebilmektedir.