"Sekar"ın kök anlamı "Sıcaklık beyne acı verme" demektir. Nitekim Araplar aşırı sıcaklarda "سقرته الشّمس Sekarethü'ş-şemsü [Güneş onu şiddetle yaktı]" derler. Ayrıca "aşırı sıcak bir gün" anlamına gelen "يوم مسمقر Yevmün müsemkırun" deyiminde de aynı fiilden türetilen "müsemkırun" sözcüğü kullanılır. "Sekar" taşıdığı bu anlamlardan dolayı cehennemin özel isimlerinden birisi olmuştur. Bu sözcük, dişil ve özel bir isimdir. [Lisanü'l Arab, "sgr" mad. ]
Sekar sözcüğüne Rabbimiz 28-30. ayetlerde yeni bir anlam yüklemiştir:
"Sekar, üzerine on dokuz konulmuş, beşer için fevkalâde levhalar yapan, sürekli tutmayan, yok da etmeyen bir şeydir." Bu tanıma göre biz bu nesneye bu gün için "Bilgisayar" diyebiliriz.
"Sekar"ın bu anlama da gelebileceği o gün için Araplarca da Peygamberimizce de bilinmemekteydi. Sözcüğün bu anlamını bizzat Rabbimiz belirlemiştir. Bu anlam 27-30. ayetler iyi düşünüldüğünde anlaşılmaktadır. Bu, bugüne kadar gözden kaçırılmış bir husustur.
Kur'an'da aynen "سقر Sekar" gibi anlamları ilk kez bizzat Rabbimiz tarafından belirlenen bir çok sözcük vardır. Meselâ:
"يوم الدّين Yevmiddin", İnfitar 17, 18;
"يوم الفصل Yevmül fasl", Mürselât 14;
"سجّين Siccin", Muttaffifin 8;
"علّيّين Illıyyun", Muttaffifin 19;
"طارق Tarık", Tarık 2;
"عقبة Akabe", Beled 12;
" هاوية Haviye", Karia 10;
"حطمة Hutame", Hümeze 5;
"ليلة القدر Leyletü'l-kadr" [Kadir gecesi] Kadr 1, 3;
"قارعة Karia", Karia suresi 1;
"حاقّة Hâkka", Hâkka suresi 3;