Bu sözcük "hapishane" anlamındaki "sicn" isminden türetilmiştir. "En iyi, en sağlam, en iyi korunan zindan" anlamındadır. Anlaşılan o ki, kötülerin işlemiş oldukları amel defterleri [davranış tutanakları] burada olacaktır; yani burada korunacak, kaybolmayacak, çalınmayacak, silinmeyecektir. Adeta mermere işlenmişçesine sağlam kaydedilmiştir; silinmesi, yok olması kesinlikle söz konusu olmayacaktır. "Siccin"in ne olduğunu sana kim bildirdi?" ifadesi ise bu kaydın korunağının ve boyutlarını kimsenin bilmediği anlamındadır. Yani Siccin, bilinen, duyulan en çetin zindanların da ötesinde bir zindandır. Bilindiği gibi Rabbimiz "… sana kim bildirdi?" şeklindeki soru-cevaplı anlatımı birçok önemli konuda [Karia/2,10, Hakka/1-3, Müddessir/27, Mürseat/14, İnfitar/17, 18, Tarık/2, Beled/12, Kadir/2, Hümeze/5] uygulamıştır.