Ayette yer alan "SAIGA" fiilinin kökü olan "S A G" kökünden Araplar iki farklı çekimli fiil üretmişlerdir.
Birincisi:
4. bab: "SAIGA YAS'AGU, …."
İKİNCİSİ:
3. BAB: SAAGA YAS'AGU, ….".
BU sözcük farklı türevleriyle Kur'an'da 11 kez yer alır.
Dördüncü Bap'tan sözcüğün anlamı, "şiddetli sesten aklın gitmesi, bayılmak, korkmak" demektir.
Üçüncü Bab'tan sözcüğün anlamı, " öküzün şiddetli böğürmesi, özellikle de yıldırım düşerken meydana gelen gök gürültüsü" demektir. (Lisan- Tac)
Sözcüğün kök anlamları ve türevleri dikkate alındığında ve Kur'an'da yer aldığı ayetlere baktığımızda bu sözcüğün anlamının "korkudan dehşete düşüp, aklın örtülmesi, sağ duyunun kaybedilmesi ve korkudan bayılmak" anlamında olduğu açıkça ortaya çıkar.
Zümer/ 68 ile Hacc/ 1,2'yi beraber okursak ayetleri iyi anlamış oluruz. Evet sözcüğün öz anlamının, "dehşete kapılıp geçici olarak aklın baştan gitmesi; bayılmak" demek olduğunu görürüz. A'raf/143'te geçen "efaka (ayıldı)" ifadesi de bu anlamı teyit etmektedir.
Semud kavminin cezalandırılmasını konu alan Fussılet/ 13-17, Zariyat/ 43 ile 44'ü de Hud/94 ile beraber okursak problem ortadan kalkar. Sözcüğün anlamının yıldırım çarpması demek olmadığını, "korkudan dehşete düşüp, aklın örtülmesi, sağ duyunun kaybedilmesi, bayılmak" olduğunu net olarak anlamış oluruz.