Ey insanlar! Kaçınılmaz kıyamet gününe dikkatinizi çekiyorum:
Kuşatan’ın haberi sana geldi mi?
Kişiler var ki, o gün çalışmış, yorulmuş olmasına rağmen eğilmiş, aşağılığa düşmüştür, onlar kızışmış bir ateşe yaslanırlar, kızgın bir kaynaktan sulanırlar.
Onlar için güç vermeyen ve açlığı gidermeyen kuru bir dikenden başka yiyecek yoktur.
Kişiler de var ki, o gün nimetler içindedirler, çalışmaları için hoşnutturlar, yüksek bir cennettedirler, orada boş bir söz işitmezler. Orada akan bir kaynak vardır; orada yükseltilmiş divanlar, konulmuş kadehler, dizilmiş yastıklar, yayılmış halılar vardır.
(68/88, Ğâşiye/1-16) 
-289-

Ey insanlar! Herkesi gözlem yapmaya, araştırma yapmaya davet ediyorum.
Peki yeniden dirilmeye inanmayanlar, develere/ yağmur yüklü bulutlara; herkes yakınındaki canlı varlıklara ve tabiat olaylarına bakmıyorlar mı, onlar nasıl yaratılmış?
Ve gökyüzüne bakmıyorlar mı, o nasıl yükseltilmiş?
Ve dağlara bakmıyorlar mı, onlar nasıl dikilmiş?
Ve yeryüzüne bakmıyorlar mı, o nasıl yayılmış?
(68/88, Ğâşiye/17-20) 
-290-

Ey Kur’an ile uyarı görevinde bulunan kullar!

Haydi, öğüt verin/ hatırlatın, şüphesiz siz sadece bir öğütçüsünüz/hatırlatıcısınız. Siz onların üzerinde bir zorba değilsiniz.
(68/88, Ğâşiye/21-22) 
-291-

Ey insanlar!
Ancak/ Gözünüzü açın, kim yüz çevirir ve Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini örterse, artık Allah, ona en büyük azap ile azap edecek.
Şüphesiz onların dönüşleri yalnızca Biz’edir.
Sonra, şüphesiz onların hesabı da yalnızca Bizim üzerimizedir.
(68/88, Ğâşiye/23-26)