Herkese duyurudur:
“Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar bulandığında, dağlar yürütüldüğünde, çıkarlar ve en iyi gelir kaynakları işe yaramaz olduklarında, canlılar yaratılış özelliklerini yitirdiklerinde, denizler kaynatıldığında, insanlar inanç ve amellerine göre gruplandığında, inim inim inletilenlere, “Hangi günahtan dolayı öldürüldüğü/ hayatı mahvedildiği?” sorulduğunda, amel defterleri açılıp yayınlandığında, gök sıyrılıp açıldığında, cehennem kızıştırıldığında ve cennet yaklaştırıldığında herkes ne hazırladığını anlar.”
(7/81, Tekvîr/1-14)
-19-
Kur’an ile ilgili düşünmeye dâvet:
“Kur’ân’ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın-reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş’ın/en büyük tahtın sahibi’nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi sözüdür. Arkadaşınız delirmiş/gizli güçler tarafından desteklenen biri değildir. Andolsun o, O’nu açık ufukta gördü. O kimsenin görmediği, duymadığı, sezmediği, kendisine verilen vahiyler hakkında cimri de değildir. Bu, kendi düşünce yetisinin ürünü olan söz de değildir.
Durum böyleyken siz nereye gidiyorsunuz? Bu, âlemler için; sizden doğru gitmek isteyenler için öğütten başka bir şey değildir. Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz.”
(7/81, Tekvîr/15-29)