Sûre, evrendeki her varlığın Allah'ı tesbih ettiğini, Allah'ın yenilmez ve en iyi yasa koyan olduğunu bildiren bir âyetle başlamaktadır. Bu âyet, aslında insanlara akıllarını başlarına almaları, aksi hâlde Allah'ı yenemeyecekleri, bunu evrendeki her varlığa bakarak anlayabilecekleri gerçeğini ihtar etmektedir.
Birçok kez ifade ettiğimiz gibi tesbih, "Allah'ı, Kendisine yakışmayan niteliklerden uzak tutmak, yüceltmek, O'nun her türlü kemal sıfatlarla donanmış olduğunu kavramak ve bunu dışa yansıtmak" demektir, ki bu en geniş çerçevede İsrâ sûresi'nde yer almıştı:
* Tüm gökler/uzay, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı noksan sıfatlardan arındırırlar. O'nun övgüsü ile birlikte noksan sıfatlardan arındırmayan hiçbir şey yoktur. Fakat siz, onların Allah'ı noksan sıfatlardan arındırmalarını iyi kavramıyorsunuz. Şüphesiz ki O, yumuşak davranandır, çok bağışlayandır. [İsrâ/44]
Aynı mesaj, Haşr sûresi'nden başka birçok sûrenin [Hadîd, Saff, Cum‘a ve Teğâbün] başında da yer almıştır.
Birçok kez ifade ettiğimiz gibi tesbih, "Allah'ı, Kendisine yakışmayan niteliklerden uzak tutmak, yüceltmek, O'nun her türlü kemal sıfatlarla donanmış olduğunu kavramak ve bunu dışa yansıtmak" demektir, ki bu en geniş çerçevede İsrâ sûresi'nde yer almıştı:
* Tüm gökler/uzay, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı noksan sıfatlardan arındırırlar. O'nun övgüsü ile birlikte noksan sıfatlardan arındırmayan hiçbir şey yoktur. Fakat siz, onların Allah'ı noksan sıfatlardan arındırmalarını iyi kavramıyorsunuz. Şüphesiz ki O, yumuşak davranandır, çok bağışlayandır. [İsrâ/44]
Aynı mesaj, Haşr sûresi'nden başka birçok sûrenin [Hadîd, Saff, Cum‘a ve Teğâbün] başında da yer almıştır.