Şüphesiz ki bu Kur’ân, insanları en doğru ve en sağlam şeye; rüşde kılavuzlar ve düzeltmeye yönelik işler yapan mü’minlere kendileri için kesinlikle ve kesinlikle büyük bir ecir olduğunu ve âhirete inanmayan kişiler için Bizim can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler.

(50/17, İsra/9-10)

“البروج   Büruc” sözcüğü, “البرج   bürc” sözcüğünün çoğuludur. “Bürc” sözcüğü, “belirli  bir şekil ve surete benzeyen sabit yıldız kümesi, tek hisarlı kale, kale duvarlarının üstüne yapılmış çıkıntı, yüksek köşk, konak ve Dünya’nın Güneş etrafındaki bir dönüşünün on iki bölümünden her birini temsil eden Koç, Kova, Akrep burçları gibi göksel duraklar” anlamında kullanılır.

“Bürc” sözcüğünün “yıldız kümesi” anlamına geldiğinden hareket edilerek “necm” sözcüğüne benzer bir şekilde “her bir defada inmiş Kur’an ayetleri” olarak da anlamlandırılabilir. Bu durumda “البروج   büruc [burçlar]” sözcüğünü de mecazî olarak “Kur’an necmlerinden oluşmuş kümeler” ya da “Kur’an ayetlerinden oluşmuş öbekler” şeklinde anlamak mümkündür.

“Büruc” sözcüğünün karşılığı olarak “ayet öbekleri”; “sema” sözcüğünün karşılığı olarak da “iyi hesap [matematik] bilen kimseler” anlamı esas alındığında Büruc suresinin 1. ayeti şu şekilde anlamlandırılabilir:

            Kur’an ayetlerini öğrenmiş matematik bilginleri şahittir ki,