مستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİ

2018-02-13T20:43:30+03:00

مستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİ Ayette geçen “el-müstekarr” sözcüğü “yerleşik yer”, “el-müstevda`” sözcüğü de “geçici yer” demektir. Allah’ın her canlının “yerleşik” ve “geçici” yerlerini bilmesi demek, canlıların hem ema­net edildikleri, hem de sonradan mekân tuttukları yerlerin Allah tarafından biliniyor olmasıdır. Bu yerler ne kadar değişikliğe uğrarsa uğrasın, Allah’ın bilmesi bakımından herhangi bir durum değişikliği (ya da “zorluk”) oluşturmaz. Meselâ: - Bir kimse belli bir adreste ikamet ederken, bazı sebeplerle başka şehirlere, başka ülkelere gidebilir; nereye giderse [...]

مستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİ2018-02-13T20:43:30+03:00

ZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLAR

2018-02-13T20:43:46+03:00

ZÜMER SURESİ  10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLAR  10– De ki: “Ey iman etmiş olan kullar/kölelerim! Rabbinize takvalı davranın. Bu dünyada iyilik-güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Şüphesiz Allah’ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenler, mükâfatlarını hesapsız tastamam alacaklardır.” Bu ayette Rabbimiz Resulullah’a yakın çevresine, o dönemde sahibi olduğu kölelerine/ tüm kullara, Allah’a karşı takvalı olmalarını söylemesini buyurarak bu dünyada iyilik-güzellik üretenlere bir güzellik olduğunu, Allah’ın yeryüzünün geniş olduğunu ve sabredenlerin ecirlerinin tastamam ödeneceğini ilân ettirmektedir. Bu ayet [...]

ZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLAR2018-02-13T20:43:46+03:00

ZİNA

2018-02-13T20:43:55+03:00

ZİNA Çoğu kaynak kitaplarda, “zina”nın sözlük ve terim anlamlarının aynı olduğu ileri sürülmüş ve “الزّنى zina”; “Bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmak.” diye tanımlanmıştır. Bizim araştırmalarımıza göre ise, “sıkışmak” anlamındaki “زنى zny” kökünden türemiş ve müfaale babından mastar kalıbında bir sözcük olan “zina” sözcüğünün sözcük anlamı, işteşlik olarak; “sıkışmak, karşılıklı olarak dara, sıkıntıya düşmek” demektir. (Lisan ül Arab; c:4 s:418) Demek oluyor ki “nikâhsız ve haksız cinsel temas” eylemi, tarafları sıkıntıya soktuğu [...]

ZİNA2018-02-13T20:43:55+03:00

Zikir/ Allah`ı zikretmek

2018-02-13T20:44:14+03:00

Zikir/ Allah`ı zikretmek “Din Adına Toplumdaki Yanlışlar” adlı kitabımızda da yer almış olan bu konu maalesef toplumda sürekli yanlış algılanıp yanlış olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle konuyu tekrar gündeme getirmekte yarar görüyoruz. Bu incelememiz kendi kişisel yorumumuza veya herhangi bir mezhebin, meşrebin, hizip ya da cemaatin görüş ve ön kabulüne değil, tamamen Kur’an’a dayanan tahlillerden oluşmaktadır. İncelememizin amacı, konunun Kur’an ile sağlamasının yapılarak bu alandaki yanlış bakış açılarının düzeltilmesine katkı sağlamaya yöneliktir. Çünkü dine ait bir [...]

Zikir/ Allah`ı zikretmek2018-02-13T20:44:14+03:00

ZEKAT

2018-02-13T20:44:50+03:00

ZEKAT İslâm dininin temel unsurlarından olan “ الزكوةZekât’ın sözcük olarak kökü olan “ ز ك وzkv/”, “ üreme ve artma, arıtma” demektir. Meyve ve tahıl cinsinden Allah’ın verdiği; artıp çoğalan her şeye “ زكاءzekâ” denir. Bu kökün türevlerinden olan “ الزكوةZekât” sözcüğü, “ صلاحSalâh; bir şeyin en iyi, en temiz, en düzgün hali” demektir. “Malın zekâtı” demek, “malın temizlenmesi, saf; arı-duru hale getirilmesi” demektir. (LİSAN ve TAC) Bu sözcüğün mastarlarından olan “ التزكيةtezkiye”, “Temizlemek, geliştirmek, feyizlendirmek, büyütmek ve temize çıkarmak” demektir. Bir [...]

ZEKAT2018-02-13T20:44:50+03:00

VELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAH

2018-02-13T20:44:57+03:00

VELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAH Konuya başlarken konuyla ilgili kısa bir genel bilgi sunmakta fayda var. Konuyla ilgili toplumda yer almış inanç ve kabullerin kısa bir açıklamasının, konunun iyi anlaşılmasına vesile olacağına inanıyorum. Bu açıklamaları okuyan okuyucular da  konunun ne denli önemli bir mesele olduğunu kabul edeceklerdir. ” ولىVelî” ve ” أولياء Evliyâ” sözcüklerinin (İslâm dışı ) kavramsal anlamı: “Velî”. ” gizli bilgiler ile donanmış, zaman ve mekan bağlarının dışında kalan, Allah tarafından özel himaye gören kimse” demektir. [...]

VELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAH2018-02-13T20:44:57+03:00

VEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜL

2018-02-13T20:45:15+03:00

VEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜL Aynı kökten (vkl) türemiş olan “vekâlet”, “vekil” ve “tevekkül” sözcüklerinin hepsi Türkçeleşmiş olup, “vekil” ve “vekâlet” sözcükleri, hukuk ve siyaset alanında çok önemli kavramları ifade etmektedirler. “Vekâlet”; “bir kimsenin, işini görmesi için bir başkasını kendi yerine bırakması veya bir başka kişiye yetki vermesi”, “vekil” de; “bir kimsenin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı ya da yetki verdiği kişi” demektir.Bu tanımlardan hareketle “tevekkül” sözcüğü de; “bir kimsenin işi bir başkasına bırakması” anlamına gelmektedir ama sözcük [...]

VEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜL2018-02-13T20:45:15+03:00

VEFAT

2018-02-13T20:45:26+03:00

VEFAT ” وفاةVefat” sözcüğünün kökü ” وفىvfy [vefa]” sözcüğüdür. “Vfy” sözcüğü; ” غدر ğadr” sözcüğünün zıddı olup “tastamam verme, eksiltmeden yerine getirme” demektir. Bu sözcükten türemiş olan “vefat” sözcüğü ise “ölüm” demektir. “Ölüm”e “vefat” denmesi, Allah’ın kişiye verdiği ömrü senesi, ayı, günü, saati, dakikası ve saniyesiyle eksiksiz yaşatmasındandır. (Lisanü’l-Arab; c: 9, s: 362-364) Bu bilgiler doğrultusunda Kur’an’a bakıldığında, “vfy” sözcüğünün gerek sülasi [üçlü] gerekse mezidatı [eklentili kalıpları] dâhil, Kur’an’da toplam 66 kez yer aldığı görülmektedir. [...]

VEFAT2018-02-13T20:45:26+03:00

VAHY

2018-02-13T20:45:34+03:00

VAHY Sözlük anlamı: “ الوحىvahy” sözcüğünün  “vaz’ anlamı (ilk konuşu, türetilişi; öz anlam),  “hızlı işaret, gizlice bilgilendirmek” demektir. Onun içindir ki işaret, ima, ilham, “vahy” diye isimlendirilir. (LİSAN, TAC) Bu anlam çerçevesinde “Gizli konuşma, işaret etme, emretme, ilham etme, ima etme, fısıldama, mektup yazma, elçi gönderme” anlamlarında kullanılır olmuştur. Terim olarak vahy:  “Yüce Allah’ın vasıtasız olarak veya değişik vasıtalarla emirlerini, hükümlerini gizlice ve süratlice peygamberlerine bildirmesi” demektir. ” وحىVahiy” kelimesinin sözcük anlamıyla kullanılışını Kur’an’da iki [...]

VAHY2018-02-13T20:45:34+03:00

ÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ?

2018-02-13T20:45:46+03:00

ÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ? 170.Ve onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği vakit, “Aksine biz, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız” dediler. Ataları bir şeye akıl erdirmez ve doğru yolu bulmaz idiyseler de mi? 171.Ve küfretmiş olan şu kişilerin hâli, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyen şeylere çoban haykırışı/karga haykırışı yapan kimsenin hâli gibidir; sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden onlar, akıl da etmezler. 259. Veya (o küfretmiş kişilerin hâli), evlerinin çatıları çökmüş bir kente uğrayan [...]

ÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ?2018-02-13T20:45:46+03:00

UYDURULMUŞ HADİSLER

2018-02-13T20:45:58+03:00

UYDURULMUŞ HADİSLER Toplumda din adına oluşmuş yanlış inanç ve amellerin ekserisi Mevzu/ uydurulmuş Hadislerden kaynaklanmaktadır. Halkın cahil kesimi, bunları sorgulayıp ayıklayamamış, çok sevdiği Peygamberine nispet edilen yalanları kemal-i hürmetle benimsemiş, hatta bu yalanlara sarılmanın kendisine şehit sevabı bile kazandıracağına inanmıştır. Uydurulmuş hadislerin toplumda yapmış olduğu tahribat maalesef TAMİR EDİLEMEZ boyuttadır. Bizim amacımız, karınca kararınca Müslüman kardeşlerimizin dikkatlerini çekmek ve arı duru İslam’ı kendilerine takdim ve tavsiye etmektir. UYDURULMUŞ HADİS NEDİR? Bir kimsenin uydurup, iftira ederek [...]

UYDURULMUŞ HADİSLER2018-02-13T20:45:58+03:00

TEVBE

2018-02-13T20:46:04+03:00

TEVBE “ التوبةTevbe” kavramı, İslam dininde çok önemli bir yeri olan bir kavramdır. Ama maalesef zaman içerisinde, Müslümanlar arasında İslam’ın onlarca kavramı gibi bunun da, anlamı sığlaştırılmış, yozlaştırılmış ve içi boşaltılmıştır. Şu anda Müslümanlar her türlü kusuru; günahı işleyip arkasından “tevbe yarabbi!” diyerek tevbe ettiğini sanarak günahlarının affedildiğine inanmaktadır. İşte bu nedenle “Tevbe” sözcüğü ve kavramı üzerinde tahlil yapmayı bir iman borcu biliyoruz.  الوبةTevbe, lügatlerde: “Günahtan pişmanlık duyarak Allah’a itaate dönmektir, yönelmektir” diye tanımlanır. (Lisanü’l [...]

TEVBE2018-02-13T20:46:04+03:00

TERTÎL

2018-02-13T20:46:13+03:00

TERTÎL Ramazan ayı; Kur’an ayı gelirken televizyonlardan, radyolardan ve gazete ilanlarından tertîlli, tecvitli Kur’an öğrenme ve okuma kampanyaları izlemekteyiz. Programcılar, tertîlli Kur’an okumanın fazilet ve kerametlerinden bahsetmektedirler. Onların anlayışına göre tertîl: “Anlamını düşünerek, harflerin çıkış yerlerine ve tecvide dikkat ederek, anlamına göre sesi yükseltip alçaltarak, bir hadiste belirtildiği gibi, hitap ifade eden yerlerde karşıdakine hitab eder gibi bir ses tonuyla, durulacak yerde durup, geçilecek yerde geçerek, ağır ağır, Kur’an’ın gerçek amacını hem duyup, hem de [...]

TERTÎL2018-02-13T20:46:13+03:00

TEFEKKÜR (DÜŞÜNCE ZİNCİRİ)

2018-02-13T20:46:59+03:00

TEFEKKÜR  (DÜŞÜNCE ZİNCİRİ) (insanı insan yapan eylem) “Tefekkür”, Yüce Rabbimizin, üzerinde önemle durduğu ve bizlere zorunlu kıldığı bir eylemdir. Bu sebeple “tefekkür” kavramının herkes tarafından iyice özümsenmesi gerekmektedir. “Tefekkür” mastarı (tefekkere fiili), üç harfli olan “fikr” kökünden (fekere fiilinden) türemiştir. “Fikr” ise; “İ’mâl ül hatarı fi ş şey’i (Bir şey hakkında ham düşünce üretilmesi)” demektir (Lisan ül Arab, cilt 7, s. 146). “Fikr” (ham düşünce)” sözcüğü, Kur’an’da sadece Müddessir suresinin 18. ayetinde (tef’il babı kalıbıyla) [...]

TEFEKKÜR (DÜŞÜNCE ZİNCİRİ)2018-02-13T20:46:59+03:00

TEADDÜD-Ü ZEVCAT(ERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİ)

2018-02-13T20:47:11+03:00

TEADDÜD-Ü ZEVCAT(ERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİ) Toplumda din adına yapılan yanlışların en önemlilerinden biri de, erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesidir. Çok uzun zamandan beri kendini Kur’ân’ı anlamaya hasretmiş bir kişi olarak amacımız; yanlışlarını Kur’ân’a-İslâm’a fatura etmeye çalışanların karşılarına Kur’ân ile dikilmek ve bu gibi yanlışların Allah’ın arı-duru dininden temizlenmesine hizmet etmektir. Yoksa, kadın hakları savunucusu olmak, kadınların avukatlığını yapmak gibi bir niyetimiz yoktur. Şam ve Ezher ulemasından bazıları, –Mustafa es-Sıbâî’nin Kadının Adı isimli eserinde ifade ettiği gibi– burada [...]

TEADDÜD-Ü ZEVCAT(ERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİ)2018-02-13T20:47:11+03:00

TAKVÂ

2018-02-13T20:47:34+03:00

“التقوى  Takvâ’nın sözcük anlamı: ‘Takvâ’ sözcüğünün aslı, ‘وقاية vikâye’, ‘  توقيةtevkiye’, ‘    وقاءة    vikâe  ’ köklerinden türemiş olan “    وقيvekâ’ fiilidir.  Bu fiilin sözlük anlamı, ‘Bir şeyi korumak, himaye etmek, zarar verecek şeylerden çekinmek, bir şeyi başka bir şeyle, bir tehlikeye karşı korumaya almak’ demektir. Öz olarak ifade edersek, ‘zararlı şey ile kendi arasına bir engel koymak’ tır. Bunun Kur’ân’daki örnekleri: İnsan /10, 11: … evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden [...]

TAKVÂ2018-02-13T20:47:34+03:00

ŞÜKÜR

2018-02-13T20:47:43+03:00

Kur’an’da üzerinde çok durulmuş olan “şükür”, imanın gereği ve müminlerin temel görevidir. Nitekim birçok ayette inananlar, aynı zamanda “şükredenler” olarak nitelenmiştir. “Şükür” sözcüğü ile zıt anlamdaki “küfran” sözcüğü de, yine bir müminin asla yapmayacağı bir davranış olan “nankörlük” demektir.“Şükür” sözcüğünün bu anlamı, zaman içerisinde farklı hâle getirilmiş ve bu çok önemli kavramın içi boşaltılmıştır. İşte bizim bu sözcük / kavram üzerinde tahlil yapma ve öğrendiklerimizi tüm kardeşlerimizle paylaşma ihtiyacımız bu sebepten kaynaklanmaktadır. “Şükür”ün Arapçası ve [...]

ŞÜKÜR2018-02-13T20:47:43+03:00

ŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpması

2018-02-13T20:47:51+03:00

ŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpması “KUR’ÂN’DA ŞEYTAN   “Şeytan”, halk kültüründe, eli çatal mızraklı, kuyruklu, boynuzlu, bize görünmeyen, aldatan, kandıran, kötülük aşılayan, acâip, soyut; uzayda cismi olmayan bir yaratık olarak tanınır. Herkes şeytandan korkarken ve Allah’a sığınırken işte bu mevhum varlığı itibare alır. Ve bu varlık, her türlü kötülük ona izafe edildiğinden şamar oğlanı gibi kullanılır. Tabii böyle bir varlık olmadığından da bu kötü varlık gelip de kendisini suçlayanları, kendisine iftira atanları [...]

ŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpması2018-02-13T20:47:51+03:00

ŞEFAAT KAVRAMI

2018-02-13T20:48:03+03:00

ŞEFAAT KAVRAMI “ شفع Şef’ı” kökünden türemiş olan “ شفاعة şefaat” sözcüğünün sözlük anlamı “Bir şeyi benzeri olan başka bir şeye eklemek, onu desteklemek, bir şeyi çiftlemek ve esirgemek”tir. Sözcük zaman içerisinde “Yüksek mevkide bulunan birinin düşkün birine yardım etmesi, onu koruması, onun korunmasına aracılık etmesi, onu yalnız bırakmayıp ona destek olması” anlamında kullanılır olmuştur. Sözcüğün terim anlamı ise “Bir kimsenin bağışlanmasını istemek, bir kimseden başka biri için iyilik yapmasını, onun zararına olan davranışlardan vazgeçmesini [...]

ŞEFAAT KAVRAMI2018-02-13T20:48:03+03:00

SECDE

2018-02-13T20:48:10+03:00

SECDE  Teslim olma, boyun eğme anlamında kullandığımız “secde” sözcüğünün vaz’ı (ilk ortaya çıkışı), “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi, (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan ül Arab; c:4, s:497) Demek oluyor ki “secde”; “kişinin bilinçli olarak bir başkasına -kendisinden daha güçlü olduğunu kabul ederek- teslim olması, boyun [...]

SECDE2018-02-13T20:48:10+03:00

Salavat getirmek/Salavatı şerife

2018-02-13T20:48:19+03:00

Salavat getirmek/Salavatı şerife Maalesef din diye inandığımız ve yaşadığımız Ku’an’daki halis/saf Allah’ın dininden başka bir şey durumundadır. Dil-din ilişkisi açısından hareketler yüzlerce kavramın içi boşaltılmış, binlerce sözcüğün anlamı saptırılmak suretiyle kimsenin işine yaramayan (din tüccarları hariç) bir ucube din ortaya konmuştur. “Salavat getirme”, “salavatı şerife okuma” da yukarıda değindiğimiz maddelerden bir tanesidir. Ki bu konuya ahzab suresinin 56. ayeti yanlış mealler verilmek suretiyle ve de yanlış tebyinlerle (onlar maalesef tefsir diyorlar) tahrifat yapılmıştır. Öyle ki [...]

Salavat getirmek/Salavatı şerife2018-02-13T20:48:19+03:00

SALÂT ve NAMAZ

2018-02-13T20:48:26+03:00

SALÂT ve NAMAZ  الصّلوة[SALÂT] ANLAMI الصّلوة [salât] sözcüğünün yapı olarak, ص ل ى [saly] ve ص ل و [salv] köklerinden türemiş olması mümkün görünmektedir. Dilbilgisi kurallarına göre her iki kökten de türemiş olabilir. Zira hem ص ل ى [saly] hem de ص ل و [salv] sözcükleri, son harflerinin “harf-i illet” olması sebebiyle “nâkıs”tırlar ve bu köklerden bir sözcük türediğinde, köklerin sonundaki harf-i illetler düşerek başka harfe dönüşür. Bu durumda, türeyen yeni sözcüğün, bu köklerin hangisinden türediği [...]

SALÂT ve NAMAZ2018-02-13T20:48:26+03:00

SADAKA

2018-02-13T20:50:47+03:00

SADAKA  الصدقة Sadaka, kamu hizmeti karşılığı  (İstifade teorisi) veya duruma göre el koyarak (İktidar teorisi) kamuya gelir olarak alınan değerlerdir; vergilerdir. Sadakaya, müminlerin Allah’ın emirlerine uymadaki sadakatlerini gösterdiği için “sadaka” denilmiştir. Çoğulu  الصدقاتsadakât’tır. Sadaka; mümin, Müslüman, münafık, Yahudi vs. tüm vatandaşlardan alınır. Zekâtı ise sadece müminler verirler. Zira müminlerin devletinin varlığına, ayakta tutulmasına dış destek gelirse iğfâl gerçekleşip o devlet yozlaşmaya mahkûm olur, devleti varlığı ve bekası, fertlerin özgürlüğü tehlikeye girer. Sadakanın mahiyeti ve meşruiyeti aşağıdaki [...]

SADAKA2018-02-13T20:50:47+03:00

RÜYA, RÜYANIN SADIĞI (doğrusu) OLMAZ.

2018-02-13T20:50:54+03:00

RÜYA, RÜYANIN SADIĞI (doğrusu) OLMAZ.  YUSUF PEYGAMBER RÜYA GÖRMEMİŞTİR. 4.Hani bir zaman Yûsuf, babasına: “Babacığım! Şüphesiz ben onbir yıldız, güneş ve ay’ı gördüm; onları bana boyun eğip teslimiyet gösterirlerken gördüm” demişti. Yusuf kıssası, Yusuf’un gördüğü bir görüntüyü babasına anlattığı bu ayetle başlamaktadır. On bir yıldızın, Güneş’in ve Ay’ın kendisine secde ettiği [teslim olup emrine girdiği] şeklindeki bu “görüntü”, uykuda görülen bir rüya olmayıp Yusuf’un uyanıkken gördüğü bir görüntüdür. Bu husus, ayette “ رأيت raeytü [gördüm]” [...]

RÜYA, RÜYANIN SADIĞI (doğrusu) OLMAZ.2018-02-13T20:50:54+03:00

RUHBANLIK ve ZÜHD (Takvadan Sapmalar)

2018-02-13T20:51:03+03:00

RUHBANLIK ve ZÜHD (Takvadan Sapmalar) ZÜHD ‘ الزهد Zühd’, sözlük anlamı olarak, “Bir şeye ilgi duymamak, az bir şeye razı olmak” demektir. Kavram olarak ise, ‘dünyaya, maddi şeylere ve çıkarlara rağbet etmemek, çıkarcı, ihtiraslı ve bencil olmamak, kanaatkar olmak’ anlamlarında kullanılır.Kısaca ‘zühd’, nefsin arzu ve isteklerini denetim altına almak, manevi değerleri maddi değerlerden üstün tutmak, başkasını kendisine tercih etmek ve imkan olduğu halde nefsi terbiye etmek amacıyla helal olan şeylerden bile vaz geçebilmek demektir. “Zühd” [...]

RUHBANLIK ve ZÜHD (Takvadan Sapmalar)2018-02-13T20:51:03+03:00

RECM

2018-02-13T20:51:10+03:00

RECM (Zina suçu işleyenlerin Taşlanarak Öldürülmeleri) Dinimizin tek kaynağı olan Kur’an’da ima yollu dahi değinilmemiş olmasına rağmen “recm” konusu, Müslümanların önemli bir sorunu olmaya binlerce senedir devam etmektedir. Bunun sebebi; rivayetlerin, dine ikinci bir kaynak olarak getirilmesi ve bu rivayetlerde yer alan tutarsız, çelişkili, ciddiyetsiz hususlara dinî hüviyet kazandırılmasından başka bir şey değildir. Nitekim dinimizin yegâne kural koyucusu olan Rabbimiz Kur’an’da, zina suçunun cezasını belirlemiş ve dolayısıyla bu konuda başka bir arayış yapılmasına gerek kalmamışken, [...]

RECM2018-02-13T20:51:10+03:00

Rasülüllah`ın okur yazarlığı

2018-02-13T20:51:18+03:00

Rasülüllah`ın okur yazarlığı ÜMMİ KAVRAMI Anlamı yanlış bilinen sözcüklerin en önemlilerinden birisi de ” امّىümmî” sözcüğüdür. Kur’an’da peygamberimiz için kullanılmış olan bu sözcüğün yanlış manalandırılması sonucu yüce İslâm dini doğru anlaşılmaz olmuş ve peygamberimiz de yanlış tanıtılmıştır. “امّى Ümmî” sözcüğü halk arasında “anasından doğduğu gibi bilgisiz, okur yazar olmayan” anlamında kabul edilmiş, toplumlarda bu anlamıyla kullanılır olmuş ve “anasından doğduğu gibi bilgisiz” olmak hep yerilmiştir. Hem de bu yergi, Şair Eşref’in bir hicvinde yer alan; [...]

Rasülüllah`ın okur yazarlığı2018-02-13T20:51:18+03:00

RACÜL

2018-02-13T20:51:25+03:00

RACÜL “Racül” sözcüğü genelde “erkek [kadının karşıtı]” anlamında kullanıldığı için bazı ayetlerde yanlış anlamalara sebep olmaktadır. Dolayısıyla sözcük hem Arap dilindeki hem de Kur’an’daki kullanımı dikkate alınarak tahlil edilmelidir.Arapçada ” الرّجلracül”, “insan nev’inden erkek” demek olup “kadın”ın karşıtıdır. “Çocukluk dönemini geçince, ihtilam olmaya başlayınca, delikanlı olunca racül olur” da denilmiştir. (Lisanü’l-Arab; c: 4, s: 84, Tacü’l-Arus; c: 14, s: 263) Dil kitaplarındaki tahlillere bakıldığında, sözcüğün “ayak” anlamına gelen “ricıl” sözcüğü gibi “rcl” kökünden türediği, bu [...]

RACÜL2018-02-13T20:51:25+03:00

PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİ

2018-02-13T20:51:47+03:00

PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİ Normal şartlarda İslâm’da çok eşliliğin olmadığı, çok eşliliğin ancak olağanüstü koşullarda kamu otoritesinin kararıyla uygulanacak özel bir durum olduğu, Nisâ sûresi’nden anlaşılmaktadır. Peygamberimizin çok eşliliği ise, Nisâ sûresi’nde belirtilen genel hükümler dışında bazı özel ayrıcalıklara dayanmaktadır. Kendilerini yakından ilgilendirdiği hâlde maalesef Müslümanlar bu konuyu yeterince araştırmamış ve doğru bilgiye ulaşamamışlardır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da uydurma rivâyetler hükmünü yürütmüş ve pek çok kimse, çok eşli olması delil gösterilerek Peygamberimizin otuz erkek gücünde [...]

PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİ2018-02-13T20:51:47+03:00

ÖRTÜNME (Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…)

2018-02-13T20:51:54+03:00

ÖRTÜNME (Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…)   Örtünme konusu, fıkıh ve İlm-ü Hâl kitaplarında “setr-ü avret” başlığı altında ele alınmış ve namazın haricî şartlarından birisi olarak zikredilmiştir. Halbuki, halk arasında ayıp yerlerin örtülmesi olarak bilinen “setr-ü avret” hakkındaki talimatlar ile ziynet sayılan yerlerin örtülmesi hakkındaki talimatlar sadece namaz için verilmemiş, hayatın her anı için verilmiştir. Yani bu talimatlar, Müslümanların yaşadıkları her saatte, her dakikada ve her saniyede uymak durumunda oldukları, hayatlarının her anını ilgilendiren talimatlardır. [...]

ÖRTÜNME (Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…)2018-02-13T20:51:54+03:00
Go to Top